Eşler birbirlerine güvenirler. Bu ilişkinin niyetine güvenirler. Sorunlar çıktıkça sorunları birlikte çözeceklerine güvenirler. Birbirlerine adil davranacaklarına, verdikleri sözleri tutacaklarına, iyi günlerde olduğu kadar kötü günlerde de ekip olarak ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çabaladıklarına güvenirler. Bu güven geleceğe umutla bakmanın temelini oluşturur.
Onlar ki, insanlar kendilerine, “Haberiniz olsun insanlar sizin için hazırlık yapıp kuvvet topladılar,onun için onlardan korkun” dediklerinde, bu onların imanlarını artırdı ve ” Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” dediler.
Ali İmran~173
“Yakınına sokulmadıkça,kokusu duyulmayan mücerret bir koku gibidir ölüm.”
…
“Ne zaman ki vakti gelir, yakınlarda birine denk düşer ve işte o zaman kokusu duyulur ölümün. Uzun süre havasız kalmış bir odanın içi gibi koyu, tozlu ve ağırdır bu koku ve siner adamın üstüne…”
…
Taa ki, insan beyni ortaya çıkıp, hadiseye el koyuncaya kadar. Artık hayata geri dönmenin,acıyı hüzne çevirmenin vakti gelmiştir. İnsan beyni acıyı unutturacak kimyasallar salgılar ve hatta mutlu olup, kahkahalar bile attırır adama. Çıldırmamanın tek yolu budur.
Ahhh, dostların çokluğu ile yalnızlığın mevcudiyeti arasında hiçbir alaka olmadığını zamanla anlayacaksınız. Ne diyordu şair, ne zaman bir dosta gitsem evde yoklar...