farklı, ayrıcalıklı bir kitap. Çok bunaltmadan alttan alta sana yapman gerekeni anlatıyor. olaylar bir anda daha anlamlı hale geliyor. Kitabın farklı bir albenisi var. Bazı yerlerde elinizden bırakamıyorsunuz. Roman kahramanının hayatı size farklı bir bakış açısı veriyor. en önemlisi de bitirdiğinizde bunca zamanı buna mı harcamışım dedirtmiyor.keyifli okumalar...
Eveeettt, Türk kitapseverlerin dünyasında büyük bir etki yarattığına inandığım üçlemenin son romanı da çıktı, okuduk, bitirdik. Hakkında ne düşünüyorum? Çok şey var sevdiklerimle ve kitap tutkunu yakınlarımla paylaştığım. Her şeyden önce kimliğine dair arzu ettiğim oranda detaya erişemediğim yazarın cesareti, üzerinde en çok konuştuğum mevzuydu
Yeterince sahiplenmemek, yeterince sevmemek anlamına mı geliyor? Öyle olmaması gerektiğini düşünüyorum. Karşısındakini boğmadan, bunaltmadan, özgürlüklerini kısıtlamadan da sevemez mi insan?
Severek okuduğum kitaplardan biri samimi ve sıcak anlatımıyla akıcılığı yakalamış olan yazar okuyucuyu sıkmadan,bunaltmadan duygusal ve güzel bir hikâyeye imza atmış. Tavsiye edebileceğim güzel bir kitap.
Hande Altaylı’nın Kahperengi kitabını çok severek okumuştum. D&R’da Delice’yi 10 liraya yakalayınca kaçırmadım. Bir köyde yaşayan insanların iç içe geçmiş hayatlarını anlatan Delice’yi de zevkle okudum. Eğer vaktiniz varsa bir günde, 2-3 saatte bitirebileceğiniz bir kitap. Hande Altaylı’nın kalemini sevdiğime karar verdim. Bundan sonra onun yazdığı bir kitabı gönül rahatlığıyla alıp okurum.
Delice, Kahperengi kadar iyi miydi? Bence değildi. Sebebine gelirsek, okuduğum bir blogda da yazdığı gibi, kitapta kendinizi özdeşleştirebileceğiniz bir karakter yok. Kitapta çok sevebileceğiniz, empati kurabilecek kadar yakınlık hissedebileceğiniz bir karakter de yok. Kitabın ilk sayfalarından itibaren karşınıza çıkan herkes ya ilk andan ya da sonradan insanı itecek şeyler yapıyor. Bu kadar kötü karakteri bir arada bulundurup insanı bunaltmadan okunabilir bir kitap yazmak bana göre başarıdır. Sadece kitaptaki sürpriz gelişmelerin beni daha çok şaşırtmasını isterdim. Çok kitap okuyan birine göre kolayca tahmin edilebilir gelişmeler vardı. Bu açıdan yetersiz kalmış kitap.
Son olarak kitabın birçok yerinde olan yazım yanlışları gözümü rahatsız etti. Bir yerde karakterin ismi bile yanış yazılmıştı, onun yerine başka bir karakterin adı yazılmıştı. Bu hataları yapan basit bir yayınevi değil, Doğan Kitap. Özellikle son yıllarda ciddi satış rakamlarına ulaşan ve popüler olan bir yayınevi. Doğan Kitap’a bu hataları yakıştıramadım. Umarım bundan sonraki baskılarında bu hataları düzeltirler ve diğer kitaplarında daha dikkatli olurlar.
DeliceHande Altaylı · Doğan Kitap · 2015961 okunma
Benim gibi YGS/LYS adaylarına içtenlikle tavsiye edebileceğim bir kitap. Okuyucuyu çok sıkıp bunaltmadan kimi zaman samimi bir dokunuşla size cesaret veren bir Erdal DEMİRKIRAN karşınızda bu sefer.
Yerim Seni ÖSSErdal Demirkıran · Kashna Kitap Ağacı Yayınları · 20172,396 okunma
sonundan pek hoşnut olduğumu söyleyemem ama kitap yormadan , okurken bunaltmadan ilerlediği için sevdim diyebilirim. aşk ve aşıklar , aşk ve aşka aşıklar.
Aşık KadınlarD. H. Lawrence · Can Yayınları · 2009205 okunma
"Er ya da geç bu olacak. İyisi mi hazır ol. Hazırlıksız yakalanmaya hazır ol. Hiçbir şey yıkılmaz değildir."
Arka kapağını okuduğumda hiç düşünmeden aldığım bir kitap oldu bu.Bir erkek bakıcı fikri çok değişik gelmişti. Beni kitaba çeken bir tek bu fikir olsa da itiraf etmeliyim roman arka kapağından çok daha fazlası. Genelde arka kapak yazıları süslü püslü cümleler kullanarak, içeriği abartabiliyor ama bu roman için yazılanlar eksik bile kalmış.
Öylesine derin bir roman ki... Bir insanın kırgınlıklarını, acılarını, iç hesaplaşmalarını böylesine mizahi bunaltmadan anlatmak herkesin harcı değildir diye düşünüyorum.
Evli ve iki çocuk sahibi Ben'in tekerlekli sandalyeye mahkum ergen Trevor ile ilişkisi üzerine kurulmuş olmasına rağmen yan karakterler sayesinde roman zenginleşmiş. Her biri sayesinde Ben'in içinde sakladığı geçmişin karanlık tarafına şahit olabiliyorsunuz.
Romanın ana fikri sanıyorum şu: "Bazen açıklayamadığımız olaylar için kader deyip geçmek tek şansımız olabiliyor. Bazen de Let it go demek gerekebiliyor... Devam edebilmek için her şeye, herkese ve en önemlisi kendine bir şans daha vermek zorundasın..."
Konu duygusal ve kitap oldukça ağır olabilecekken yazarın ustalığı sayesinde samimi, sıcak ve yer yer komik, gülümseten bir roman olmuş. Pişman olmayacaksınız mutlaka okuyun.
Bu kitap sayesinde kafamda oluşturduğum Domingo boş bir kitap yayınlamaz gerçeği yine değişmedi benim için
Keyifli okumalar:)