Kısa ama etkileyici bir hikâye, hepimizin kendine gelmesi ve iyi bir insan olması için üç gece ruhlarla dolaşması gerekmiyor. Bu kitabı okumanız yeterli. Bu yılın son ayında bu güzel kitabı okumak istedim. Bayramlarda değil her zaman iyi bir insan olmak için çabalamak gerek. Burası dünya yahu burası bu kadar işte! Öldükten sonra nasıl hatırlanacağız buna göre yaşamalı hayatı hem kendimizi hem de etrafınızdaki insanları görebilmek yardım edebilmek duasıyla... 2023 son çeyreğinde insanlık adına utandığım bir yıl olarak kalacak bende... Bu yüzyılda bir soykırıma şahit oldum. Bütün dünya şahit oldu. Ölen masumlar başta bebekler ve çocuklar yüreğimde yara olarak kalacak hiç bir şey yapamamak sadece izlemek zorunda kaldığımız bu soykırım son bulsun diye dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Batı'nın en büyük yazarlarından ve tüm İngiltere'nin okuduğu bu eseri keşke hayatlarınada geçerebilseydiler.
Bir Noel ŞarkısıCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,3bin okunma
Isparta İl Vaizi
Ayşeli Polat'ın kaleminden yazdıklarını okuyupta ürpermeyen olmaz sanırım..
1991 yılında İlahiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencisiydim. O yıldan beri aktif olarak vaaz ediyorum. Vaazlarımda gerek Efendimizden önceki kavimlerin, iman ettikleri için gördükleri fiziki ve psikolojik şiddeti, gerekse Efendimiz (as) ve ashabının Mekke
1991 yılında İlahiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencisiydim. O yıldan beri aktif olarak vaaz ediyorum. Vaazlarımda gerek Efendimizden önceki kavimlerin, iman ettikleri için gördükleri fiziki ve psikolojik şiddeti, gerekse Efendimiz (as) ve ashabının Mekke müşriklerinden, münafıklardan ve yahudilerden gördükleri eza ve cefaları anlatırdım
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular.
Benim gündemimde 40 senedir
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
Sinirli olmak bir ruh halimi ya da bilemedim nasıl bir tanım. Herkes aynı mı sinirlenir, yakar yıkar, darmaduman dağıtır mı? Niye, neye sinirlenir, kendine denk düşmeyen fikirlere mi? Sinirlenmeli mi? Hakikat tek olduğuna göre herkesin dili aynı mı olacaktı, hani her insan kendine hastı ee zaten öyle ya. Aynılaşsak geçer mi dünya, ütopya mı burası tek tip robotik üretim. Gerçi doğala yeltenen zekanın yapayına bayağı umut bağlanmış. Gel de sinirlenme işte, varoluştan şu ana kadar ki her bilgiyi ne var ne yoksa yüklendi sonra da zeki çocuk oldu. Pardon da o şeyleri bilen trilyonlarca insan birikimi teslim mi etti ruhlarını? Ayrıca yapay zekayı akıl eden değil miydi daha zeki?
Sinirliyim; insan olmanın, insanlık onuruna yaraşır yaşamanın hazzına varamayıp sıradanlığın sıkıcılığında boğulan her bir kimseye.. bi silkinin yahu bu ne aymazlık, farkındasız geçen yığınla zaman. Ayrıca 10 dk boyunca araç kredilerini iptal ettiği için bankalara sektiren abi sana da ayrıca sinirliyim, bilmem farkında mısın acep müslüman diyardayız, gerçi kime ne diyeceksin biz söz geçirebildik mi nefsimize..