Herkesin bi hikayesi vardır, sokakta geçerken sahil köşelerinde içki içen ve aslında yanlarından biraz ürkerek geçtiğimiz insanların bu noktalara nasıl geldiğini bilemiyoruz. Bizim gibi onlarda zamanında genctiler. Hayalleri, idealleri vardı. Kimse bu noktaya gelmek istemez ve biz insanlar sanki gelecek hakkında fikrimiz varmışcasına insanları yargılıyor hatta zaman zaman büyük konusuyoruz. Bu kitap çok içli ve insana duyguları yoğun şekilde yaşatan bir kitaptı. Okuduğum ve tanıştığım için çok mutluyum. Herkese tavsiye ederim.
25. Sayfa
Şu ana kadar kitabı edebi yönden hiç beğenmedim sanki bir Wattpad kitabı okuyor gibiyim "şu an şu renk rujumu sürdüm mor kaşkolumu taktım" ya da "matrak" gibi cümleler veya kelimeler ben de bu izlenimi yarattı.
155. Sayfa
Okumakta o kadar zorlanıyorum ki kitaba başlayalı baya oldu ama kitabın kullandığı üsluba
Bu kitabı Boleyn Kızından sonra okudum. Philippa Gregory zaten çok başarılı bir yazar. Ama kitapta bir sürü tekrar görmek ara ara beni sıktı. Sürekli Catalina'nın ben İngiltere kraliçesi olacağım, çok güçlüyüm vb. demesi dönüp dolaşıp aynı şeyleri anlatması beni yordu. Ve ben isterdim ki son sayfalarında Catalina'nın gözden düşüşü Henry'nin bi anda nasıl ondan uzaklaştığını görmek. Bu konularda çok hızlı geçiş yapıldığını düşünüyorum. Eklemeden geçemeyeceğim yazar müslümanların ilminin hakkını kendi kültürünü yazan birisi olduğu halde çok güzel bir şekilde vermiş
Okyanusun ortasında, pusulasız, haritasız en önemlisi de can yoldaşsız kalakalmış gibiyim. Karaya çıkmam ya da derin sulara gömülüp gitmem kimsenin umrunda değil.