matsever
@busraalp
02.02.2022 ️️️
MEB
Lisans
Ankara
184 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Herkesin her şeyi oldun da, kendinin nesisin?
Sayfa 63
Keşke çiçek koklasa insanlar, koparmadan.
Yemek yeseler keşke, tıkanmadan.
Uyusalar keşke, sızmadan.
Dinleyebilseler keşke, konuşmadan.
Sevebilseler keşke, korkmadan.
Müzik dinleseler keşke, fondan.
Dost edinseler keşke, hesap yapmadan.
Affedebilseler keşke, intikam almadan.
Yürüyebilseler keşke, koşmadan.
Biz diyebilseler keşke, ben olmadan.
İzleyebilseler keşke, uyuşmadan.
Düşünebilseler keşke, inanmadan.
Herkese açık olsalar keşke, farklılıklara kapanmadan.
Yavaşlasalar keşke, hızlanmadan.
Öğrenseler keşke, ezberlemeden.
Sussalar keşke, gerektiği zaman.
Tadabilseler keşke, doymadan.
Kırabilseler putlarını keşke, tapınmadan.
Azalabilseler keşke, çoğalmadan.
Paylaşabilseler keşke, abartmadan.
Gidebilseler keşke, beklemeden.
Ölebilseler keşke, ölmeden..
Sayfa 214
Bilincinize getirmediğiniz her şey karşınıza kader olarak çıkar. (Carl Jung)
Okur Takip Önerileri
Can sıkıntısının en önemli sebebi, şimdinin amaçsızlığının getirdiği çaresizlik ile dündeki güzel anıları kıyaslamaktır.
Yaralar vardır hayatta ; ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkla yiyen, kemiren yaralar..
Zenginliklerini altın ve gümüşle, fildişi ve abanozla sergilediler bize; biz de kalplerimizi ve ruhlarımızı açtık onlara. Ama yine de, onlar bizim ev sahibimiz gibi görüyorlar kendilerini, bizi de konukları olarak.
Yaşam, kalbinin şarkılarını söyleyecek bir şarkı bulamadığında, düşündüğü şeyi dile getirmesi için bir filozof yaratır.
Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmak demektir.
Biz dinimizi filan zamana uydurmak yerine bütün zamanları dinimize uydurma mücadelesine 'cihat' diyoruz.
Birkaç lisanı ana dili gibi konuşabiliyor da gönül dilinden anlamıyor, sevgi lisanıyla konuşamıyorsa kişi, söylenen sözün bir anlamı var mıdır? Çok kazanmanın, iyi yaşamanın, güzel yiyip içmenin hesabını yapan akıl hakla batılı , helal ile haramı, doğru ile yanlışı ayırt etmiyor, Allah'a vereceği hesabın derdine düşmüyorsa bu nasıl bir akıldır? Tefekkür etmeyen kafayı omuzda, zikretmeyen dili ağızda, fıkhetmeyen kalbi vücutta taşımak yük değilse nedir? Öyleyse kula düşen evvel emirde kendi gönlünün mimarı olabilmektir.
Sayfa 151
Heyhat!
Apar topar kılınan namazlarda mı huşu?
Açılmadan kapanan avuçlarda mı dua?
Başlamadan biten tesbihatta mı zikir?
Dilden kalbe inmeyen tövbelerde mi huzur?
Reklam aracı yapılan sadakalarda mı hayır?
Mideye tutturulan oruçlarda mı takva?
Turistik geziye dönen umrelerde, haclarda mı arınma?
Sayfa 81
Allahım!
Benim şu cehaletime rağmen bana ne kadar çok lutfettin. Bu çirkin işlerime rağmen bana ne kadar merhametlisin. Sen bana ne kadar yakınsın, ben ise sana ne kadar uzağım. Bana ne kadar şefkatli ve merhametlisin. Bütün bunlara rağmen beni senden perdeleyen, alıkoyan nedir?
Sayfa 188 - Gelenek Yayıncılık, Tasavvuf Kitaplığı
Ahiret için endişelenmeyi bırakıp dünya için endişelenen kimsenin durumu, kendisini parçalamaya gelen aslanla ilgilenmeyi bırakıp da kendisini ısıran pireyle meşgul olan kimseye benzer.
Sayfa 105 - Gelenek