Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

büşra çetinkaya

büşra çetinkaya
@busractnky
bir ihtilâl daha var
Sabitlenmiş gönderi
Üstümüze yağan karlardan başka Ne kaldı yaşamak maceramızdan
Sayfa 356
Reklam
Beynimiz muhteşem bir organ olsa da fırsatını bulduğunda bizi yanıltır. İnsanlar, kendi inandıklarına, tahminlerine, düşüncelerine daha yakın olan bir şeyin doğru olduğuna inanmaya meyillidir. Bu duruma "cognitive bias" yani düşünsel tuzak diyoruz.
%42 (90/211)
Çürük Elmalar Masum Mahkumlar
Çürük Elmalar Masum MahkumlarSevil Atasoy
8.1/10 · 177 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Birazdan ışıklar yanacak sevdiğim. Varsın karanlık olsun. Aynı göğün altındayız ya... Nabızlarımız birlikte vuruyor ya... Güzelliğini, doyumsuzluğunu, ebediliğini biliyorum. Bu karanlığın ortasında karıncaların kıskanacağı bir gayret içindeyim. Biliyorum ki, ışıklar yandığı zaman, bir daha çözülmemek üzere ellerimiz birbirine kenetlenecek ve acunda bizim töremiz işleyecek. Seni boşuna mı seviyorum sanıyorsun?
Kolay kolay unutulmaz adına yaktığım türküler Kapanmaz yüreğime açtığın yara Her akşam saçlarını karanlıklara... Savuran benim.
Sayfa 147
Reklam
Bir hâl içindeyiz şimdi perme-perişan Salkım söğütlere benziyoruz. Serin rüzgârlar esiyor yüreğimizde Artık konuşamıyoruz.
Sayfa 134
Benden sorun Üsküdar'ın şimdi her gece Sokakları kaç adım. Bir gece yarısı düştüm yollara Her köşe başında ağladım.
Sayfa 113
İzbe sokaklardayım her akşam üstü Kuru dudaklarımda bir garip ıslık. Ve alıp verdiğim soğuk bir nefes gibi, İçimde yer etti yalnızlık...
Sayfa 109
Bir yağmur yağıyordu inceden ince İçimizdeki binbir düşünce Harmanlar misâli savruluyordu.
Sayfa 131
334 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Kefaret, filmini izledikten sonra okuduğum kitaplardan birisiydi. İlk cümleden itibaren daima aklımın bir köşesinde yer edecek bir kitaba başladığımın bilincindeydim. Yazar Ian McEwan'ın her eseri hem kurgusuyla hem de diliyle beni benden alıyor. Bu okuduğum dördüncü kitabı, okuduğum ilk kitabı olan Çocuk Yasası'ndan beri ise kendisi en sevdiğim roman yazarı. Kitapta, on üç yaşındaki Briony'ın 1935 yazında işlediği bir suç sonrasında ablası Cecilia ve ailelerinin hizmetçisi Robbie'nin hayatlarında meydana gelen değişimler anlatılıyor. Kitap dört bölümden oluşmakta, üç ana kısım ve bir de sonsöz diyebiliriz. İlk kısımda yazar iki günlük bir zaman diliminde kitabın yazılmasına neden olan olayı bize aktarırken kahramanların içsel çözümlerini de yapıyor. İkinci bölümde ise İkinci Dünya Savaşı'nda İngiltere tarafından Fransa'ya gönderilen İngiliz askerlerinden olan Robbie'nin savaşta yaşadıklarının bir kısmına tanık oluyoruz. Üçüncü kısımda ise Briony'i, onun on sekiz yaşındaki hâlini okuyoruz. Benim sonsöz olarak nitelendirdiğim son kısım bir romana yakışır şekilde en vurucu nokta, 1999 yılında geçmekte ve kitabı neticelendiren asıl bilgiler okuyucuya burada veriliyor. Açık ara okuduğum en sıradışı aşk romanıydı, kahramanların aralarında geçen birkaç an neticesinde birbirlerine duydukları şiddetli aşk benim için oldukça etkileyiciydi. Eğer bu kitap bir yerlerde karşınıza çıkarsa hemen alın ve okumaya başlayın. "Seni bekleyeceğim, geri dön."
Kefaret
KefaretIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 2020778 okunma
Reklam
334 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Kefaret
KefaretIan McEwan
8.5/10 · 778 okunma
İnsanların zihinlerinde avarece gezinen düşünceleri kendi hayal gücüne göre yazmaktan oldu bitti hoşlanırdı.
Sayfa 252Kitabı okudu
- hepsi sessizce bir yere not ediliyordu, ta ki bardak doluncaya kadar; işte o zaman, hele bir de sinyalleri iyi alamamışsan, karşılaştığın öfke karşısında afallıyordun. Üstelik tam da her şeyin yolunda gittiğini düşündüğün sırada.
Sayfa 244Kitabı okudu
"Seni seviyorum. Sana bütün kalbimle inanyorum. Sen benim her şeyim, yaşam nedenimsin."
Sayfa 189Kitabı okudu
O kendi kendini tuzağa düşürmüş, eliyle kurduğu labirente kendi ayağıyla dalmıştı; çok gençti, çok korkuyordu, hoşnut etme arzusuyla yanıp tutuşuyordu, girdiği labirentten yine kendi başına çıkabileceğini kanıtlamak istiyordu.
Sayfa 156Kitabı okudu
Öte yandan, oldukça mantıklıydı; çünkü gerçek garip ve aldatıcıydı, uğrunda mücadeleyi, gündelik akışa direnmeyi gerektiriyordu. Gerçek, insanı gafil avlayan, en beklenmedik şeydi; düşmanlar da zaten niyetlerini bağıra çağıra ilan ederek ya da yılan gibi tıslayarak kendilerini ele vermez, kapkara giysilere bürünmüş olarak, yüzlerinde çirkin anlamlarla boy göstermezlerdi ki!
Sayfa 145Kitabı okudu
331 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.