Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra Köroğlu

216 syf.
6/10 puan verdi
Kitabı 1915 yılında yazılmış bir roman olarak yazıldığı döneme göre incelersek gayet güzel bir bilimkurgu romanı olacaktır. Sadece kadınların yaşadığı bir ülke bizim dünyamızdan daha az gelişmiş, daha ilkel olabilir mi? Bu soruların cevabını ülkeyi ziyaret eden üç erkek ile beraber alıyoruz. Kadınlar ülkesi dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş ileri bir medeniyetin eşiği. Öyle çok medeni ve gelişmiş bir ülkeler ki bu ülke ancak ''bilimkurgu'' olduğu için mümkün. Erkeksiz bir toplumun bu kadar medeni olacağı fikri bana çok ''feminist'' geldi. Ve gerçekçilikten çok uzak. Bilimkurgu kitabında gerçeklik aramak mantıklı olmayabilir ama gerçeğe yakın bir mantık aradım. Fakat çok tatmin edici değildi. Ülkenin dinginliği, huzuru, mükemmelliği Türkiye'de yaşayan benim sinirlerimi bozdu.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812,2bin okunma
Reklam
140 syf.
6/10 puan verdi
Hasan Ali Toptaş'ın kitapları arasında benim için son sırada yer alıyor maalesef. Belki başka bir zamanda okumalıydım seni. Ama şimdi bu kitaba veda ediyoruz.
Ölü Zaman Gezginleri
Ölü Zaman GezginleriHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20193,217 okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
Hakan Günday kitapları arasında en sevdiğim kitap olarak yerini aldı. Kitabın ilk yarısı tam bir yeraltı edebiyatı. Bunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Hatta şiddet ve bazı diğer öğelerin etkisine çok giriyorsunuz. O sayfalarda kitaba ara vermeyi bile düşündüm. Kaldıramayacağım kadar ağır ve kötü şeyler vardı. Klasik Hakan Günday. Fakat son yarısı daha çok hoşuma gitti. Derda'nın hikayesi daha gerçek daha içten geldi bana. Derdâ ve Derda'nın hayatlarının kesişimi, yıllarca bilmeden birbirlerine hazırlanışları ve bunun çok iyi bir kurguda verilmesi çok güzeldi. Kitapta bol bol Oğuz Atay'ın adının geçmesi ve hakkında yazılan şeyler çok hoşuma gitti. En sevdiğim yazarı yine çok sevdiğim başka yazardan okumak gibiydi bu. Derda'nın Oğuz Atay için hayatını hiçe sayması konusu tıpkı Oğuz Atay romanlarından fırlamış gibiydi. Keşke daha uzun sürse dediğim bir kitaptı. Çok severek ve sürüklenerek okuduğum harika bir kitaptı. Benim için yeri çok ayrı olacak
Hakan Günday
Hakan Günday
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
264 syf.
10/10 puan verdi
Benim için çok anlam ifade eden ve çok özel olan bir kitap. Aynı yerde yaşayan iki yetişkinin birbiriyle olan karmaşık ilişkisini anlatıyor. Birbirinden kopamayan, ne beraber olmayı ne ayrı kalmayı becerebilen iki insanın hikayesi. ''Normal İnsanlar''ın hayatını bu kadar ustalıkla anlatmak çok zor ama yazar zor olanı başarmış. Sıradan bir durumu öylesine anlatmış ki olaylara tanık oluyormuş gibi hissediyorsunuz, yer yer karakterlere söylenirken müdahale etmeye çalışırken buluyorsunuz kendinizi. O kadar gerçek bir hikaye. Connel ve Marianne tanıdığım bildiğim iki insan gibi. Onların hikayesini okumak ve izlemek (mini dizisi de var bu hikayenin) insanın içini burkuyor ve elinden hiçbir şey gelmiyor. Bu kitabın bende bıraktığı hisler iç burukluğu, hüzün, çarpıcılık. Farklı bir şey okumak istiyorsanız durmayın.
Normal İnsanlar
Normal İnsanlarSally Rooney · Can Yayınları · 20196,2bin okunma
736 syf.
10/10 puan verdi
Modern Zaman Başyapıtı
Manastırda bir cinayet var Aynı İsa'ya inanalar neden birbirini yakıyor? Ortaçağ Hristiyan Avrupasının dinsel mezhepsel düşünsel tüm çatışmalarına şahit olmaya hazır olun. Kitap polisiye unsurları barındırsa da bu kitaba polisiye demek hakaret olur. Çünkü yoğun ansiklopedik bilgileri daha kolay okumak ve sindirmek için kitaba
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,6bin okunma
Reklam
133 syf.
8/10 puan verdi
Soylulukta birbirine denk iki aile eski bir düşmanlıktan gelen yeni bir kavgaya tutuşurlar. Montague ve Capulet aileleri... Düşmanlıklarının bitmesi ise ancak iki aileden de birçok can kaybı neticesinde olur. Ve tabii Romeo ile Juliet de bu kayıplardandır. Kısa, sürükleyici, içine çeken romantik bir tragedya. Düşman ailelerin kavuşamayan aşık çocukları klişesinin atası olan öykü. Fakat buna rağmen oyunu okurken hiç klişelik hissetmiyorsunuz. Açıkçası bu kadar etkileneceğimi ben de beklemiyordum. Hüzünlü hissettirecek okunmaya değer bir oyun.
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,5bin okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
Bir köy var. Bilinmezlerin, kaybolmaların, ölümlerin, tuhaf ne varsa her şeyi içinde barındıran bir köy. Ama gerçekte köy var mı yoksa hayal mi? Kaybolan kişiler gerçekten kayıp mı oldular yoksa hiç var olmadılar mı? Binbir soru içinde kitabı okuyacaksınız. Cevap bulabilecek misiniz bilemiyorum. Okudukça ben şu an ne okuyorum? Ne oluyor? diye oradan oraya uçuşan sorularla boğuşacaksınız. Tatmin olma durumunuz tamamen size bağlı. Çok farklı tarzda yazılmış gerçekten çok tuhaf bir kitap. Hasan Ali Toptaş için bile fazla 'tuhaf'. Ama bence Hasan Ali Toptaş seviyorsanız okumalısınız. İsmi gibi ''Gölgesiz'' bir kitap. İlk kez bir kitap incelememde hiçbir şey yazamıyorum çünkü bu kitap hakkında ne yazılır bilmiyorum.
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202012,7bin okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
"Şiir"e olan mesafemi İsmet Özel'le daha da kapatıyorum. Şair, kırk yaşında.. Okuru ise henüz 24 yaşında. Ama yine de fikirleri kendisine çok zıt ve radikal gelse de yazarı sevecek ve şiirlerinde kendini bulacak kadar olgun biri.
Erbain
Erbainİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20128,7bin okunma
168 syf.
7/10 puan verdi
Bu öyküleri Dostoyevski'nin yazdığına şaşıran tek ben değilmişim. Bunun rahatlığıyla en sevdiğim yazarlardan birini biraz eleştireyim. (Ben kim Dostoyevski'yi eleştirmek kim.) Ev Sahibesi hariç diğer öykülerin yazarının Dostoyevski olduğunu bilmesem asla onun yazdığını düşünmezdim çünkü herhangi bir yazar için bile çok yavan. Kitabı 25 yaşında yazan yazarımız bununla ilgili oldukça eleştirilmiş. Kitabın en güzel bölümü 'Ev Sahibesi' adındaki novella. Diğer üç öykü biraz zorlama geldi. Okurken diğer kitaplardaki gibi bireyin ruh çözümlemeleri ile karşılaşacağınızı düşünmeyin. Böyle analizler yok bu kitapta. Beklentiyi minimal tutunca soğuk bir kış gecesinde okunacak güzel bir kitap olur ancak. Rus toplumunun yaşamı Türk toplumuna benzediği için okurken yabancılık çekmemeyi seviyorum. Aşina olduğum insanların öyküsünü okuyorum ama isimleri Ayşe, Mehmet yerine Soneçka, Ordınov vs. oluyor. Bu sebeple kitabı yine de sevdim çünkü Rus Edebiyatı'nı sever, okurum. Özellikle Dostoyevski'nin kalemindense.
Ev Sahibesi
Ev SahibesiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210,4bin okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
Harika bir çocuk kitabı! Bu aralar öğrencilerimle kitap kulübü yaptığımızdan dolayı çocuk kitapları okumaya başladım ve gerçekten keyif alıyorum. Yetişkin kitaplarına biraz mola vermek iyi hissettiriyor. Çünkü ben hep aynı tarz ağır kitaplar okuduğum için başka kitaplara istesem de pek yönelemediğim için boğucu olabiliyor zaman zaman. Kitap gizem tarih ve polisiye üçgeni içinde işlenmiş çok hoş bir hikayeye sahip. Klasik bir cinayet çözümlenmesi değil aynı zamanda tarihi bazı önemli kişilerin hayatlarıyla ilgili kesişimler sunuyor. Matematik öğretmeninin katilini ararken Kanuni Sultan Süleyman ve Pargalı İbrahim'in aralarındaki mevzuyu da çözmeye çalışıyorsunuz. 14-15 yaş çocukların severek okuyacağı güzel bir kitap.
Evvel Zaman Koleksiyoncusu
Evvel Zaman KoleksiyoncusuKayahan Demir · Timaş Genç Yayınları · 2022187 okunma
Reklam
212 syf.
7/10 puan verdi
Hakan Günday'ın tarzını seviyor muyum sevmiyor muyum hala emin değilim fakat onun kitaplarını okuma ihtiyacı hissediyorum. Okuduğum diğer kitaplarına göre (Kinyas ve Kayra, Zamir) farklı bir tarz. Aslında Türk Edebiyatı'nda işlendiğini görmediğim bir konusu var kitabın. Topaz adındaki tuhaf bir kuyumcu merkezinde tezgahtarların turistlere nasıl tezgah attığını anlatıyor. Fakat ne tezgahtarlar ne de satışlar bizim bildiğimiz cinsten. Kitap baştan sona tuhaf satış teknikleri, dolandırıcılık, yalan, organize suç, tezgah, tezgahtarlık vb. başlıklarla donatılmış. Kitabın kendine özel bir jargonu var ve başta hiçbir şey anlamasanız da okudukça kelimelerin geldiği anlamları öğreniyorsunuz. Fakat jargon kolay çözülmüyor, ben kitabı bitirince bile tüm kelimeleri çözemedim. Ama jargona alıştıkça kitapla daha samimi bir bağ kurup farklı hissediyorsunuz. Kitap jargonuna örnek verecek olursam: pafküf, meterlemek, tram, ahçik, pata, pörç, miralamak, tetas, yumoş, mart. En çok kadın anlamına gelen ahçik kelimesini beğendim. Kitabın atmosferine cuk oturmuş. Kitap genelde kendini tekrar etmiş diye düşünüyorum. Bu kadar çok mücevher satışında boğulmadan dolandırıcılığın planlandığı kısımları daha çok okumak isterdim. Çünkü Kozan'ın uydurduğu tezgahlar gerçekten insanı içine çekiyor. Kitabın sonu da kitaba yakışır bir şekilde bitti. Değişik bir konusu olan doğal olarak değişik bir Hakan Günday kitabı.
Malafa
MalafaHakan Günday · Doğan Kitap · 20174,591 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
Daha mantıklı ve daha hatasız olmak için herkesin kalbini aldırdığı ''kalpsizler''in hüküm sürdüğü bir zamanda kalbini aldırmamak için direnen bir karakterimiz var. Karakterin ablasını kurtarmak için girdiği mücadele dünyayı kurtarma mücadelesine dönüşüyor ve çok güzel bir serüven ortaya çıkıyor. Öğrencilerime tavsiye ettiğim bir kitaptı. Çizimleri ayrı güzel öyküsü ayrı güzel. Kitap çok sürükleyici ve kaliteli ana fikirleri var. Çocukların, gençlerin hatta yetişkinlerin bile severek okuyacağı bir kitap. Kitap okumayı sevmeyen kişilerin kitaplara ısınmasını da sağlıyor.
Kalpsizler
KalpsizlerKerilynn Wilson · Genç Timaş · 2023331 okunma
112 syf.
2/10 puan verdi
Bir öğretmenin, otobüs yolculuğunda tanıştığı ateist komünist bir adamı İslam'a davet edişini ve adamın kendini sorgulama sürecini anlatan, gerçek bir hikayeye dayandığı söylenen kitap. Kitabın dili oldukça basit fakat burada basit demek olumlu anlamda değil. Hem edebilikten epey uzak hem de kitap okuyormuş gibi hissettirmiyor. (Yazar önsözde edebi kaygı taşımadığını açıkça söylese de kitap yazan kişinin edebi kaygısı bence olmalı. Çünkü içerik kadar dil ve anlatım da anlaşılma için önemlidir.) Kitabı okurken eskiden var olan bazı kanallarda yayınlanan aşırı didaktik ama oldukça da yapay olan kalitesiz malum dizileri izliyormuş gibi hissettim. Kesinlikle derinliği olmayan bir kitap. En önemli yerleri satır arasıyla geçiyor. Ateist kişinin ikna olma süreci gerçekten gerçeklikten çok uzak. Bu kişi sözde ülke liderlerinin karşısında bile konuşmuş bir zat ama kitaptaki öğretmen karşısında heyecanlanması, çok basit sorular sorması ve basit cevaplara kanması çok yapay. Kitap büyük büyük sorulara cevap verdiğini sanıyor fakat ilkokul düzeyinde örnekler vermekten ötrye gidemiyor. Ama inandırıcı olsun diye araya birkaç bilimsel terim eklemeyi ihmal etmemişler. Kitabı arkadaşımın tavsiyesi üzerin gerçekten önyargısız bir şekilde okumaya başladım fakat beklentimin çok çok altında bir kitap oldu. Beğendiğim bir yönünü bulamadım. Bu kitap ancak ikna olmak isteyenleri ikna eder.
Kendini Arayan Adam
Kendini Arayan AdamHalit Ertuğrul · Nesil Yayınları · 201810,5bin okunma
192 syf.
6/10 puan verdi
Konuşarak bulaşan bir delilik salgını nasıl tüm yaşamı yok eder... Konusu itibariyle çok ilgi çekici bu kitabı insan merakla okuyor doğrusu. Abuklama adındaki bu hastalık nereden geldi, nasıl bulaşıyor, tedavisi olacak mı gibi bir yığın soru merakınızı hep diri tutuyor ama kitap bu sorulara cevap ver(e)miyor. Kitap 188 sayfada hangi sorulara cevap verebilir ki zaten. Kitap biraz daha uzun tutulsaydı ve bilimkurgu kitabına yakışır açıklamalar sunsaydı kesinlikle daha iyi olacaktı. Kitapta bir konuyu irdelerken ona yoğunlaşmadan hemen farklı bir konuya geçiyor bu yüzden kitabın derinliği oluşmuyor. Sanki kısa bir sürede yazılıp ortaya çıkmış bi eser izlenimi veriyor. Bu haliyle potansiyelini gerçekleştirememiş bir kitap olarak görüyorum. Ütopik veya distopik romanlarda benim karşılaştığım genel sorun bu. Konuları çok ilgi çekiciyken yeterince tatmin etmiyor, beklentiyi karşılamıyor. (Cesur Yeni Dünya, Fahrenheit 451 vb.) Bu kadar olumsuz yoruma karşın olumlu eleştirilerim de var. Hastalığın kendisi, isimlendirilmesi, hastalığa tedavi aranırken dilbilim düzleminde açıklamalar yapılması benim çok hoşuma gitti. Türk Edebiyatı'nda pek görülmemiş bir tarz ve belki de bir ilk. Bu sebeple de kitap takdiri hak ediyor.
Sıcak Kafa
Sıcak KafaAfşin Kum · April Yayıncılık · 20161,411 okunma
510 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitaba inceleme yapmaya kalksam eksik olacak çünkü kitabı okumak yetmiyor bence yeteri kadar tarihi bilgi birikimi de gerekiyor. Yine de kendi fikirlerim şu doğrultuda İbni Sabbah'ın üstün kişiliğini ve akıl almaz planlarını okudukça sürükleyici olan kitap daha da sürükleyici bir hal alıyor. En başından itibaren Hasan Sabbah'ın Ömer Hayyam ve Nizamül Mülk ile nasıl dost olduğunu sonrasında birbirlerine neden ve nasıl ters düştüklerini ve Seyduna'nın planlarını nasıl uygulamaya koyduğunu okuyoruz. Kitap bu açıdan bence yeteri kadar tatmin edici, tarihi detaylara boğulmadan edebi zevk alarak keyifle okunabilir. Kitabın son kısımları çok hoşuma gitti. Hasan'ın dünya görüşü her ne kadar acımasız gibi görünse de kitabı okudukça onunla empati kurmak ona hak vermek ve ona katılmak beni de çok şaşırttı. Kendi değişimimi fark edince ben de Hasan Sabbah'ın ''kandırılmış'' fedailerinden biri gibi hissettim. Ama onun da dediği gibi önemli olan neye inandığındır. Birisi için cehennem azabı olan durum bir diğeri için cennet müjdesi gibi mutluluk verici bir durum olabilir. Ya da tam tersi. Bu koşullarda kişi mutluysa kandırılmış olmanın hiç önemi yoktur. Zaten her mutluluk başka bir açıdan baktığınızda kandırılmaktan fazla bir şey değildir.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,6bin okunma
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.