25 günde yazılan bir romanın çıkabileceği en üst zirvedir.
Eseri okurken betimleme zayıflığı ve olay örgüsünün zayıflığını hissedeceksiniz. Ancak bu durum akıcılıkta bende kesinlikle bir eksiklik hissettirmedi. Hatta beni hemen içine çekti diyebilirim.
Zayıf bir karakter olan Aleksey'in ana karakter olduğu romanda, tüm kadın karakterlerin erkeklerden güçlü tutulması ve o zamanki Rusya, Almanya, Polonya, Fransa ilişkilerinin açıkça romana yansıması gözünüze çarparak şüphesiz sizi düşünmeye sevk edecektir.
Etkilendiğim ve iyi ki okumuşum dediğim bir yapıt oldu.