Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyük bir Japon bilgesi, oturmuş meditasyon halindedir… Adamın biri, ona yaklaşır ve şöyle der: “Beni öğrencin olarak kabul et.” Bilge, parmağıyla yerdeki kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der: “Kısalt! Adam, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki: “Git, bir sene sonra tekrar gel.” Bir yıl geçer. Bilge, yine bir çizgi çizer ve der ki: “Kısalt!” Adam, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır. Bilge, gene kabul etmez ve der ki: “Git, gelecek sene gene gel.” Bir yıl geçer ve adam geri gelir. Bilge, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve adamdan onu kısaltmasını ister. Bu kez, adam der ki: “Bilmiyorum. Nasıl kısaltılacağını siz gösterin.” Bunun üzerine bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve der ki: “Şimdi kısaldı.” Bu hikaye, japon kültüründe ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biridir. Düşmanlığa ve diğer insanlarla boğuşmana hiç gerek yok, çünkü olgunlaşıp ilerlemenle onlar kendiliğinden yenilgiye uğrarlar.
büyük bir japon bilgesi, çölde kumlar üzerinde oturmuş meditasyon halindedir… adamın biri, ona yaklaşır ve şöyle der: – beni öğrencin olarak kabul et. bilge, parmağıyla kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der: – kısalt! adam, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. bilge der ki: – git, bir sene sonra tekrar gel. bir yıl geçer. bilge, yine bir çizgi çizer ve der ki: – kısalt! adam, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır. bilge, gene kabul etmez ve der ki: – git, gelecek sene gene gel. gelecek yıl olur. bilge, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve adamdan onu kısaltmasını ister. bu kez, adam der ki: – bilmiyorum. ve bilge’den cevabı kendisine söylemesini rica eder. bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve der ki: – şimdi kısaldı. bu hikaye, japon kültüründe ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biridir. düşmanlığa ve diğer insanlarla boğuşmana hiç gerek yok, çünkü olgunlaşıp ilerlemenle onlar kendiliğinden yenilgiye uğrarlar.
Reklam
En başta, insan ne olmak istediği, ne yapmak istediği konusunda kesin kararlı olmalıdır; tam da bu neredeyse hiç kimsede yoktur. Oysa kararlılık ön koşuldur, o olmadan mutluluk olmaz. O olmadan insan sürekli olarak bir belirsizlikler denizinde yüzer, akşam kurduğunu sabah yıkar, ömrünü budalalıklar yapmak ve bunları telafi etmekle, bunlardan pişmanlık duymakla geçirir. Bu pişmanlık hissi, ruhumu- zun hissedebileceği en acı veren ve en nahoş duygulardan biridir; ken- dini bundan korumayı bilmek en büyük sırlardan biridir... Telafi etmek veya telafi edici çareler bulmak için, bulunulan yerden yola çıkılmalı ve zihnin bütün keskinliği kullanılmalıdır. Fakat asla geriye bakılmamak ve ilk gözlemden sonra beklenen ders alınmışsa, yapılan hataların anısı her zaman zihinden uzaklaştırılmalıdır. (Emilie Marquise du Châtelet: Mutluluk Üstüne İnceleme)
Hayat bir avuç sırdan ibaretti. Sırlar küçük yalanlardan, yalanlar korkak insanlardan, korkak insanlar ise karanlık tohumlardan filizlenirdi. İhtişamla bezeli cennetler bazen en büyük cehennem, alevler içindeki cehennem ise insana en büyük cennetti. Hayat aslında sırlardan da öte bir avuç bilinmezlikten ibaretti. Ben sırdım. Yalanlardan sıyrılıp, korkak insanların elinde filizlenmiş, içine düştüğüm cehennemi yıllarca kendime cennet diye ezberletmiştim. Bir avuç bilinmezliğinde ötesindeki o, en bilinmez olan bendim. Bülbül Kapanı/Lorasima
büyük bir japon bilgesi, çölde kumlar üzerinde oturmuş meditasyon halindedir… adamın biri, ona yaklaşır ve şöyle der: – beni öğrencin olarak kabul et. bilge, parmağıyla kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der: – kısalt! adam, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. bilge der ki: – git, bir sene sonra tekrar gel. bir yıl geçer. bilge, yine bir çizgi çizer ve der ki: – kısalt! adam, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır. bilge, gene kabul etmez ve der ki: – git, gelecek sene gene gel. gelecek yıl olur. bilge, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve adamdan onu kısaltmasını ister. bu kez, adam der ki: – bilmiyorum. ve bilge’den cevabı kendisine söylemesini rica eder. bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve der ki: – şimdi kısaldı. bu hikaye, japon kültüründe ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biridir. düşmanlığa ve diğer insanlarla boğuşmana hiç gerek yok, çünkü olgunlaşıp ilerlemenle onlar kendiliğinden yenilgiye uğrarlar.
Mustalem Aktı kan, kan aktı meşhur meydana, Bir sır damla damla döküldü elhak. Kol düştü, baş uçtu, gövde bir yana, Bir nida hatiften: Sana müstahak. Bir kadeh sunarız, ezeli serin,
Reklam
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHİYM Cüz 1 Sure i BAKARA Ayet 37, 54 ve 128 فَتَلَقّٰٓى اٰدَمُ مِنْ رَبِّه۪ كَلِمَاتٍ فَتَابَ عَلَيْهِۜ اِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ Derken, Adem (vahy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla amel edip Rabb'ine yalvardı. O da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz o, tövbeleri çok kabul
youtu.be/rNU5V_waegE Ahmet Culum 🌿 MELEKLERİ ÜRKÜTMEDEN SEV Ey gönül! Şimdi sorarım sana, hangi aşk daha büyüktür? Anlatılarak dile düşen mi. anlatılmayıp yürek deşen mi? Şemş-i Tebrizi ‘Sessizlik sır saklamaz’ diyor Uriah Heep bir şarkısında. Kalamış’ta aşk yorgunu bir dostumla sohbet ediyoruz. Cep telefonu vızırdayıp duruyor.
Büyük bir Japon bilgesi, deniz kenarında kumlar üzerinde oturmuş, meditasyon halindedir. Delikanlının biri, ona yaklaşır ve der ki: - “Lütfen beni öğrencin olarak kabul et.” Bilge, parmağıyla kumların üzerinde düz bir çizgi çeker; - “Çizgiyi kısalt” der. Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki: - “Git, öğren de gel!” Aradan bir ay geçtikten sonra delikanlı tekrar gelir. Bilge, yine bir çizgi çizer: - “Kısalt!” der. Delikanlı, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır. Bilge, onu da kabul etmez: -Git, öğren de gel! İki ay sonra delikanlının yanına geldiğini gören Bilge, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve onu kısaltmasını ister. Delikanlı: - “Çok düşündüm ama bulamadım. Siz kısaltın!” Bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker: - “Şimdi kısaldı.” der... Bu hikaye, Japon kültüründe gelişmenin, ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biridir. Düşmanlığa ve diğer insanlarla boğuşmana hiç gerek yok, çünkü sen olgunlaşıp ilerlediğinde onlar kendiliğinden yenilgiye uğrar, geride kalırlar... (ALINTI)
En başta, insan ne olmak istediği, ne yapmak istediği konusunda kesin kararlı olmalıdır; tam da bu neredeyse hiç kimsede yoktur. Oysa kararlılık ön koşuldur, o olmadan mutluluk olmaz. O olmadan insan sürekli olarak bir belirsizlikler denizinde yüzer, akşam kurduğunu sabah yıkar, ömrünü budalalıklar yapmak ve bunları telafi etmekle, bunlardan pişmanlık duymakla geçirir. Bu pişmanlık hissi, ruhumu- zun hissedebileceği en acı veren ve en nahoş duygulardan biridir; ken- dini bundan korumayı bilmek en büyük sırlardan biridir... Telafi etmek veya telafi edici çareler bulmak için, bulunulan yerden yola çıkılmalı ve zihnin bütün keskinliği kullanılmalıdır. Fakat asla geriye bakılmamak ve ilk gözlemden sonra beklenen ders alınmışsa, yapılan hataların anısı her zaman zihinden uzaklaştırılmalıdır. (Emilie Marquise du Châtelet: Mutluluk Üstüne İnceleme)
Reklam
Zaman ... Ne garip bir kavram değil mi ? İnsanoğlunun durduramadığı elde edemediği bir kavram , içinde keşkeleri, anıları barındırıyor. Kozmik ve manevi bi kavram aslına bakarsak . Bir çok gizemi de beraberinde getiriyor. Zamanın içinde kaybolmak gibi. İnsanoğlunun çözemediği en büyük sırlardan birisi de bu .
Japon Bilge ve hayat...
Büyük bir Japon bilgesi, oturmuş meditasyon halindedir… Adamın biri, ona yaklaşır ve şöyle der: “Beni öğrencin olarak kabul et.” Bilge, parmağıyla yerdeki kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der: “Kısalt!
Japon kültürü üzerine
Büyük bir Japon bilgesi, oturmuş meditasyon halindedir… Adamın biri, ona yaklaşır ve şöyle der: "Beni öğrencin olarak kabul et." Bilge, parmağıyla yerdeki kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der: "Kısalt! Adam, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki: "Git, bir sene sonra tekrar gel." Bir yıl geçer. Bilge, yine bir çizgi çizer ve der ki: "Kısalt!" Adam, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır. Bilge, gene kabul etmez ve der ki: "Git, gelecek sene gene gel." Bir yıl geçer ve adam geri gelir. Bilge, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve adamdan onu kısaltmasını ister. Bu kez, adam der ki: "Bilmiyorum. Nasıl kısaltılacağını siz gösterin." Bunun üzerine bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve der ki: "Şimdi kısaldı." Bu hikaye, japon kültüründe ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biridir. Düşmanlığa ve diğer insanlarla boğuşmana hiç gerek yok, çünkü olgunlaşıp ilerlemenle onlar kendiliğinden yenilgiye uğrarlar.
Ân, en büyük sırlardan biridir.
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.