Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

betül yücel

betül yücel
@byucel
mühendis
samsun
14 Kasım 1996
10 okur puanı
Nisan 2018 tarihinde katıldı
betül yücel
@byucel·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Yarın Yarın
Yarın YarınPınar Kür
7.7/10 · 458 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar
9.1/10 · 4.628 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanı geliştiren şey, yaşadığı olumsuzluklardır. Teori doğruysa beynimiz aslında hatalardan öğreniyor. Hataların envanterini verinli bir şekilde tutabildiğinde, bunlarla bilinçli ilişki kurabildiğinde, onların gerçek farkındalığına dair çaba gösterdiğinde, o hataların hepsi senin iyileşmene katkı yapan pek kıymetli kayıtlara dönüşüyor. Fakat bunların farkındalığına varmazsan; ket vurma, unutma, reddetme, görmezden gelme gibi mekanizmalarla, onları devamlı zihinsel ambarında kilitli tutmuş oluyorsun. Böylece seni devamlı alttan alta dürtükleyerek, bütün hayatını hiç gidilmemesi gereken yönlere sürükleyebiliyorlar. Unutma; travmasız, dertsiz, kötü anısız bir insanın var olması mümkün değildir. Ama hepimizde mevcut olan o dertlerin, olumsuz anıların ve benzeri zihinsel tıkanıklıkların, çoğumuz tarafından derinlerdeki ambarlara kitlenme çabası, hayat enerjimizin çoğunun bu unutma ve kilit altında tutma işlemine jarcanmasına sebep olur. Ambarı boşaltıp geçmişinle ve yargılarınla halleşebildiğin her çabada elde edeceğin en önemli kazanım, her adımda biraz daha fazla "özgürleşme" olacak.
Reklam
Eyleme dönüşmeyen farkındalık pişmanlıktır. Farkındalık zihne geldiğinde, çoğu zaman ona karşı deyim yerindeyse otomatik bir savunma mekanizması devreye girer. Çünkü farkındalığın yaratması gereken değişiklik, ekseriyetle insanın konfor alanına müdahale eden bir rahatsızlık anlamı taşır.
Farkındalığın başlangıcı, yargı koyma alışkanlığını bir tarafa bırakarak kendini gözlemleyebilme becerisini kazanmakla ortaya çıkıyor. Bu "kendini kabul" dediğimiz zorlu bir süreçten geçmeyi de gerektiriyor.
Bu dünyada hiçbir şeye sahip olamayacağını, buradan büyük bir hızla gelip geçeceğini görmelisin. Bu dünyadan gelip geçerken de esas görevinin; insanların üç günlük oyunlarının cezbesine kapılmadan, tabiattaki ve evrendeki büyük düzeni temàşà etmek olduğunu anlayabilmelisin. Büyük orkestranın müziğine kulak veren, çanak çömlek çalan serserilerin gürültüsünden rahatsız olsa bile müzikten kaçmaz. Aynen bir orkestradaki enstrümanların icra sırasında yaptıkları gibi, temâşâ, aslında aktif bir süreçtir; bir gerçekleşme, bir katkı verme, bir yaşam sürme, bir "olma" yoludur. Dolayısıyla cesur insanların belki de her nesilde bunu yeniden ve yeniden ve yeniden keşfetmesi gerekecek.
120 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.