Beyza Nur

Beyza Nur
@byz_nur
46 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
126 syf.
9/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Bir müddet sonra bu kitaptan alıntı paylaşmayı kesmem gerekti, aksi takdirde tüm kitabı buraya aktarmak zorunda kalacaktım! Ben hissetmişim, Goethe yazmış sanki de. Çoğu yerde duraksayıp aynı cümleyi tekrar tekrar okudum. Ara verip okuduklarımı sindirmek için öylece masanın başında oturduğum anlar oldu. Fikirlerine katıldığım yerler olduğu gibi katılmadığım yerler de oldu tabi ki. Ama genel olarak benim için eşsiz bir kitaptı. Okuması çok keyifliydi, aynı zamanda acı verici. Goethe’nin de dediği gibi; “Benim için çok güzel, ama anlatınca çok sıradanlaşabilir.” O yüzden fazla anlatmaya gerek yok, okuyalım. Sanırım ben uzun bir süre etkisinden çıkamayacağım ve günlerce sayfalarını karıştırıp işaretlediğim yerleri defalarca okuyacağım.
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019122,3bin okunma
Reklam
256 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu roman, yazarın kendi çocuğu doğduktan sonra kendine sorduğu: “Beklentilerimden farklı biri olarak büyüse bile ona sonsuz sevgimi verebilir miyim?” sorusundan filizlenmiş bir eser. Ve karakterler de “Onlar benim çocuklarım olsa sevebilir miydim?” fikriyle ortaya çıkmışlar. Yunjae amigdalasının yeterince gelişmemesinden dolayı doğuştan duygulara sahip olmayan bir çocuk. Gon ise duygularını çok yoğun yaşayan ama bunu bir zayıflık belirtisi olarak gören ve her fırsatta Yunjae gibi olmak istediğini belirten bir çocuk. Yunjae hissedememesine rağmen yanında onu seven annesi ve ninesiyle büyürken, Gon ailesiz ve sevgisiz büyüyor. İki karakter üzerinden, hiç duygu hissedilemeden de insanın sadece sevgi görerek insan kalabileceğine ve sadece sevgi eksikliğinden ne muhteşem ruhların karanlığa düşebileceğine vurgu yapılmak isteniyor. Kitap çok güzel bir mesaja sahip. Dilerim daha çok kişiye ulaşsın. Bir Kore Dili mezunu olarak kitabın çevirisine değinmeden de geçemem. :) Kitabın bu kadar akıcı olmasında çevirmenin çok büyük emeği var gerçekten. Çok başarılı bir çeviri olmuş.
Badem
BademWon-pyung Sohn · Peta Kitap Yayınları · 20212,036 okunma
303 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Albert Camus kişinin içindeki tüm düşünceler ve hislerin karmakarışık hale geldiği, üzerinden zaman geçip de en altta kalanların tamamen unutulduğu bir yerden istediği duyguyu, istediği gibi çıkarıverip öyle etkileyici tasvirlerle sunuyor ki, kalakalıyorsunuz. Neredeyse her sayfada aklımdan geçen cümle şu oldu: “Tam olarak bu, evet!” Camus benim yerime, hatta 2020’yi yaşayan hemen herkesin yerine o sıkışıp kalmışlığımızı, kendimize sürgünümüzü yıllar öncesinden capcanlı bir şekilde anlatmış resmen. Etkilenmemek elde değil. Çok fazla tanıdık hisler, olaylar ve tecrübeler var. Pandemiden önce okusam kendime bu kadar yakın hisseder miydim bilmiyorum. Veba kurgusunun arkasında ölüm, umutsuzluk, cinayet, cinayete sessiz kalınması, inanç gibi konulara vurgu yapmış. Asıl vebanın hepimizin içinde olduğu ve asıl savaşmamız gerekenin o olduğu mesajını böyle kusursuz bir kurguyla işlemesi harikaydı gerçekten. Sanırım çeviriden olsa gerek bazı cümleler beni biraz yordu ama bu kitabın akıcılığından pek bir şey kaybettirmiyor. Sonuna gelene dek merakla okutuyor kendini.
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
63 syf.
10/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
İlk kez iki yıl önce okuduğumda bu kadar tesir etmemişti bana Olağanüstü Bir Gece. Her kitabın doğru bir zamanı var gerçekten ve bence bu ‘zaman’ da tek bir taneyle sınırlı değil. Her okunduğumuzda farklı ve yeni bir şeyler alabiliyoruz. O yüzden birçok kez doğru zamanın gelebileceğini, ara ara dönüp okuduklarımıza tekrar bakmamız gerektiğini düşüyorum. Ve içimden bir ses bu kitabın da benim için birçok doğru zamanı olacağını söylüyor :) Bir kere yazarın tasvirlerine bayıldım! Baş karakterin içine düştüğü üst tabaka sınıfındaki yalnızlığını, giderek etrafına ve kendine karşı donuklaşmasını, içten içe kendini arayışını o kadar ustalıkla tasvir ediyor ki ta içimde hissediyorum hepsini. Bir suç işleyerek kendini, yazarın tabiriyle “pistonların üstünde duygusuzca kayan ve kendi etrafında kibirle dönen o büyük mekanizma”dan dışarı fırlatıyor, yalnızlığına son vermek için en dibe doğru yaptığı yolculuğun sonucunda varoluşunun ayırdına varıyor. Ve içindeki o yitik insanı nihayet bulduğunda (aslında bir nevi kabul ettiğinde) artık yaşamı hissederek ve farkına vararak yaşamaya başlıyor. Kitabın son cümlesi ise kitabı özetler nitelikte zaten: “Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.”
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Karbon Kitaplar · 201824 okunma