İnsanları incitmek kolaydır, onları iyileştirmek ise zor, hatta olanaksızdır. Kırılan her şey, değişir ve farklılaşır. Yani bi insan değiştiyse muhakkak kırılmıştır.
Tahammül sınırım çoktan aşıldığından beri insanlarla daha az görüşmeye, hislerimi açmamaya ve tuğla tuğla duvar örmeye başladım, beni sıkıntıya sokacak insanları ve durumları elimin tersiyle ittim, pişman değilim.
Küstürmeyin insanları hayata. Sonra her şeyden vazgeçiyorlar. Yaşamaktan, güzel olan her şeyden. Bir odada yalnızlığı; bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar. Küstürmeyin işte bazı insanları...
Bir bireyci ne başkasının hayatını yönlendiren ne de başkasının kendi hayatını yönlendirmesine izin veren, ne başkasını yöneten ne de başkası tarafından yönetilen, ne efendi ne de köle olan, ne kendisini başkasına ne de başkasını kendisine feda eden kişidir.
Nice mutlu yıllara demeyeceğim, çünkü değişen bir şey yok. Günler aynı, insanlar aynı, yalanlar aynı, dekorlar ve sahneler aynı, kandırılanlar aynı. Ve yine aynı olacak; sahte kahkahalar, sıra dışı böğürmeler..İyi kusmalar.