Cahit deyince aklıma sular yıldızlar
Alınlarında şafak örülü
Anneler babalar
Gözleriyle gül toplayan çocuklar
Çöl rüzgârları kervanlar
Denize atılmış ağlar
Kalbe dökülen ırmaklar gelir.
Cahit deyince aklıma
İçinde bütün çiçekleri taşıyan sevdalar
Aşklar arkadaşlıklar gelir
Sait gelir Akif gelir Erdem gelir Rasim gelir.
Otuz Beş Yaş şiiri ile bildiğimiz, yolun yarısı eder dese de henüz kırk altısında yitirdiğimiz şair Cahit Sıtkı... Ölüm diye diye ölüme giden, aynaları kendisine düşman bilen bir isim...
"Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?"
Kendisini hep Memleket İsterim ile hatırlarım. Memleket deyince aklıma gelenim benim.
Reşat Nuri deyince akla Çalıkuşu gelirmiş. Reşat Nuri de bilirdi bunu. Biliyor da bununla övünüyor muydu? Övünse de haklıydı. Her sanatçı yapıtı ile övünecek elbet.
Sayfa 1 - REŞAT NURİ, BENİ OKULDAN BİR HAFTA TARD ETTİRMİŞTİ 
Ruhları korumanın zorluğunu anlıyorsun.
/ ah kardeşler gönlümün yükünü kaldıramıyorum deyince bal yutturduk.
koştu
elleri bir dana budu gibi sallanıyordu.
ona söylediklerimin tümünü unutmuşa benziyor
yazık böyle mi olmalıydı günlerimiz
üzgünüm
çatı katındayım yapıların
yere kâğıtlar serdim oturdum paketi açtım ekmek
soğan balık
yedim
dua ettim
kişi mahallesindeki caminin cemaatından olmalı. /