Güzel kitap, yanlış zaman
Şimdi bu kitaba söyleyecek çok şeyim var ama aslında hiçbir şey yok...
Öncelikle bu kitap benim okuduğum ilk türk klasiğiydi ve ben türk klasiklerini okumaktan çok korkardım (çok saçma ama olsun) ateşten gömleği okuduktan sonra daha da bir tırstım. Kitabı 20 günde anca bitirebildim çünkü yazım dili benim için yani türk klasiklerine başlayan biri için ağırdı diye düşünmekteyim. Aslında türk klasiğine bu kitapla başlamak çok saçma çünkü halide edibin yazım dilinin bir ağırlığı var ve çoğu kişi bunu bilir. Ben bunu bilmeme rağmen edebiyat hocamın önerisi üzerine okudum bu kitabı. Aslında ben klasik okumayı seven birisiyimdir yanlış anlaşılmasın. Ama çalıkuşu gibi bir kitapla başlamak yerine ateşten gömlek ile olaya dalmak hiç hoş olmadı.
Hikayenin kurgusunu çok beğendim, kurtuluş savaşı dönemi hakkında yazılmış önemli ve çok başarılı bir eser. Ancak tekrar söylüyorum yazım dili benim için çok ağırdı.
Bu kitabı benim için bir cümleyle özetlersem kesinlikle şu olurdu:
" Güzel kitap, yanlış zaman."
Ateşten Gömlek 
Halide Edib Adıvar
İstanbul Kızı
Çalıkuşu
Normalde konusu aşk olan romanları okumak sıkıcı gelirdi bana. Elime bir kitabı alır bir iki sayfa okuduktan sonra bırakır başka bir kitaba geçirdim. Ama Çalıkuşu asla böyle bir roman değil. Okudukça keşke hiç bitmese baştan tekrar okusam dediğim bir roman. Kâmran'ın kibarlığı, Feride'nin başlardaki çocuksu halleri, neşesi ve birbirlerine olan sevgi o kadar güzel ki. Günümüz kitaplarının çoğunda olduğu gibi yorucu, fazla veya karmaşık değil. Kitapta en çok etkilendiğim şey de tam olarak buydu.
Feride'nin Kâmran'ı unutmak için çıktığı yolculukta pes etmemesi, üzülse de canı yansa da güçlü olmaya çalışması, yeri geldiği zaman kendini ezdirmemesi o kadar güzel ki.
Reşat Nuri Güntekin bir erkek olmasına rağmen kadın bir öğretmen adayının yaşadığı zorlukları, başından geçenleri bu kadar güçlü bir empati ile anlatması çok başarılı.
Herkesin okuması gereken bir roman bence Çalıkuşu. 
Çalıkuşu Reşat Nuri Güntekin