SBKP (B) MK PLENUMU’UNDA SUNULAN RAPOR VE KAPANIŞ KONUŞMASI, 3-5 MART 1937, J.V. STALİN
Eserler, Cilt 14,', Şubat 1934-Nisan 1945
Plenuma sunulan raporlardan ve tartışmalardan burada üç temel olguyla karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor.
Birincisi, yabancı devletlerin ajanları tarafından yürütülen Troçkistlerin oldukça önemli bir rol
" İyi bir insan olarak kalabilmenin hayattaki en büyük başarım olduğuna inanıyorum. Hayat biraz da neye göz koyduğunla ne olmak istediğinle alakalı.Sen kendini nasıl biri olarak seviyorsun ? Zaman içinde elbette değiştim, geliştim ama Türkiye gibi bir ülkede çok çetin koşullarda bile kendimden başka biri olmamayı başardım. ' Çok değiştim ama hep aynı sevdim ' diye bir dize yazmıştım. Aşkta sadık olmak, insani konularda kadir bilmek, vefalı olmak... Bunlar çok değer verdiğim şeyler. Bu anlamda ' eski kafalı ' bile denebilir bana. Çağın gerekleri ile bünyemin gerekleri arasında doğru bir denklem tutturduğumu sanıyorum. Zorlandığım, yorgun düştüğüm, örselendiğim, yaralandığım zamanlar olsa da tabiatıma uygun yaşamaya çalışıyorum. Çocukken olmak istediğim insanı sordunuz. Hatırlamıyorum ama şimdi tüm o süreçte kalbimi, aklımı ve ruhumu koruyabildiğimi biliyorum. Başkasına çamur atmak, başkasındaki kötüyü ve karanlığı görmek kolaydır ama ben yazımla kimsenin kalbini kırmamaya, kimseyi zehirlememeye çalıştım. ' Kendini oldurmaya çalışmak ' ile kahraman olmak arasında bir tercih yapmanız lazım. Ben kahraman olmak istemiyorum. Zaaflarımla, kusurlarımla, her an incinebilir yanlarımla insan olmaya çalışıyorum."
- Murathan Mungan
Türk milleti bir bütünden ibaret
Aramıza fesat katmasınlar haa
Barbarlıkta bilmem nadir ticaret
Çatlak zurna gibi ötmesinler haa
Oğuz Türklerinden bizim soyumuz
Yavuz’dan fatih’ten gelir huyumuz
Yiyip ekmeğimiz içip suyumuz
Öylesine yüreğim daraldı ki, Blois'ya vardığımızda, kendimi Loire ırmağına atmak için köprüye koştum. Ama korkuluğun yüksek oluşu ve suyun çamur rengi, intihar etmeme engel oldu.
Sayfa 18 - İskele YayıncılıkKitabı yarım bıraktı
Halk, Kahraman ve İktidar üçgeni
Köroğlu Üzerine
( Halk, Kahraman ve İktidar üçgeni)
Her ülkenin kendi folklorunda düzene karşı durabilmiş halk kahramanları bir şekilde hatırlanıyor. Ortaçağ İngiltere’sinde yarı mistik Robin Hood, ondan biraz daha gerçek İsviçreli Guillaume Tell, İskoç William Wallace, Hollandalı Pier Gerlofs Donia'nın ortak paydaları kendilerinden çok daha
Lise yıllarından beri çalıyorum. Hem çalıştım sabahlara kadar hem okudum. Çok iş yaptım pazarcılıktan tut,alüminyum korkuluğuna,kapı montajından su satıcılığına kadar.Kimseye muhtaç olmamak için hatta anne babama bile. Aç yattığım gecelerde oldu. Kimseden tek kuruş istemedim, almadım. Kendi ayaklarımın üstünde kaldım. İyi insanlar çıktı karşıma güzel bir üniversite bitirdim güzel bi iş sahibi oldum.Lüks içinde yaşadığım günlerde oldu. Ne yaptıysam kendi paramla yaptım. Akraba,arkadaş adı altında çok kişide çok param da gitti.Yaptığım çoğu işte paramı alamadığım oldu.Hiçbir zaman kimsenin malına,canına,namusuna el uzatmadım,göz koymadım. İsmini vermeyeceğim bir belediyenin alt yapı işinde 4 trilyon zarar eden bir işe muhasebe +proje müdürü olarak gönderildim. Yolsuzluklar,hırsızlıklarla dolu bi işte hayatımın ikinci zor günlerini yaşadım mahkemelerle geçen aylar parayı kurtarmadı ama şirketi akladı. Şu konuya geleceğim adımdan-soyadımdan başka bir şey bilmeyen insanlara dolandırıcı olarak lanse edildim belki daha neler neler ki hiç bir menfaat , çıkar gözetmediğim , anadolu tabiriyle bir toplu iğnesini bile almadığım , istemediğim halde Bu bir insan için gurur kırıcı,yaralayıcı. Ön yargıdan,iftiradan öte. İnsanın namusuna,şerefine çamur atmak ,lekelemek. Ömrüm boyunca unutmayacağım bişey bu. Kimsenin parasına,malına ya da başka bişeyine ihtiyacım olmadı,ihtiyaç hissetmedim. İstediğim her şeyi yapacak imkanım da var. Ha insanlar böyle düşünüyor diye ben böyle birimiyim hayır. Ama benim derdim başka , zoruma giden şey başka.