Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Milleti dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir.
Sayfa 44 - Zeplin KitapKitabı okudu
Sonuç 1916-1918 Neler Oldu
Çanakkale zaferinin Türkiye ve dünya tarihi bakımından geleceği etkileyen önemli sonuçları ve etkileri oldu. Başlıcaları şöyle özetlenebilir: 1. M. Kemal Atatürk tarih sahnesine Çanakkale'de çıktı, milli bir kahraman olarak tanındı. Bu durum Milli Mücadele önderliğini kolaylaştırmıştır . 2. Çanakkale zaferi ordu ve millete özgüven kazandırdı. Kenetlenilir, direnilirse, emperyalizmin yenilebileceği anlaşıldı . 3. Dar bir alanda, savaşın her türlüsünü yaşayan genç komutanlar büyük deney sahibi oldular. Bu komutanlar Milli Mücadele'de, onca yokluk ve yoksunluk içinde, birliklerini büyük başarıyla yönetecek, sonunda zafere uçuracaklardır. 4. Çanakkale ruhu, Kuva-yı Milliye ruhunun mayasıdır, bu ruhu hazırlamıştır . Çanakkale ruhu daha gelişerek , büyüyerek, güçlenerek, yaygınlaşarak , derinleşerek , bilinçlenerek Kuva-yı Milliye ruhunu oluşturacaktır . Zaferi, bağımsızlığı, milli egemenliği, özgürlüğü, aydınlanmayı Kuva-yı Milliye ruhuna ve bilincine borçluyuz. Yeni Türkiye'yi Kuva-yı Milliye ruhu ve bilinci yarattı. Bu ruh olmasa, Sevres Andlaşması'na göre Türkiye, sonsuza kadar denetim altında tutulacak, kolu kanadı kırık, küçük, zavallı, ordusuz bir devletçik olarak kalacaktı. Teslimiyetçi istanbul yönetimi bu barbar, insafsız, rezil Sevres Andlaşması'nı imzalamış, milliyetçi Ankara yönetimi reddetmiş ve sonunda yırtınıştır. İstanbul yönetimini mazur görmek ve göstermek, Sevres Andlaşması'nı mazur görmek ve göstermek demektir.
Sayfa 551 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bugün hepimize düşen ortak görev ; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. -Mustafa Kemal Atatürk
Edinburg, 1988
Evet önümüze gelen ilk eserin kapağını heyecanla açıyoruz. Bu, Birinci Dünya Savaşı sırasında yurt savunmasında ölen İskoç askerlerinin listesini veren bir tür nüfus kütüğüydü. Nerede can vermiş İskoçlar diye listeye rasgele göz gezdirmeye başlıyoruz. İlk sayfaları açar açmaz kıpkırmızı olduğumu hissediyor, nasıl tepki vereceğimi bilemiyorum. Ahmet'le aynı anda göz göze geldiğimi hatırlıyorum. İsim, doğum yeri, birliği, rütbesi, öldüğü tarih ve cephesi... Son maddeye baktığımızda içimden bir şeylerin koptuğunu hissediyorum: Filistin, Gelibolu, Süveyş, Akabe... Liste uzayıp gidiyor. Bir anda, harim-i ismetimizi korumak için susuz çöllerde, Çanakkale'de ateş çemberinde şehit düşenlerin sayısını hatırlamaya çalıştım. İsimlerini düşünmeye bile cesaret edemiyorum. Şehidlerin değil isimlerini, sayısını bile hatırlamayan, tarih bilinci yoksunluğu karşısında sarsılıyorum.