2 bölümden oluşan kitap ilk bölümde Genç Atsız'ın İstanbul'dan Çanakkale'ye arkadaşlarıyla detaylı gezi yaparak gözlemlerini ve o günkü şartları anlatmakta. Çanakkale'de isimsiz sayısız kahramanlar olduğunu üzerine basa basa durmaktadır. Diğer bölümde ise kendi yaşamından dönem dönem kesitler bulunmakta. Okudukça bahsedilen kişiler hakkında Sabahattin Ali, Hasan Ali Yücel, İsmet İnönü, Şükrü Saracoğlu gibi ünlü isimlerle direk ve dolaylı yoldan tanışmaları yer almakta. Son zamanlarda kitapları en çok okunanlar listesinde bulunan Sabahattin Ali'nin Almanya'daki egitimini bitiremeden Türkiye geldiğinde Atsız'ın ona kol kanat gerip sahip çıktığını görüyoruz. Askeri Tıbbiye günleri, sonrasındaki öğretmen oluşu, meslekten ihracı, çektiği sıkıntılar, o günkü ülkenin içinde bulunduğu durumlar, askerin tedbir amaçlı sefalet içinde tutulması gibi yürekleri yakan birçok konu geçmekte. Kitaptaki dikkat çekici bir unsur olarak Kendisinin apandisit rahatsızlığına yakalanması fakat bu teşhisi Atatürk'ün doktoru olan Abrevaya'nın da hastalığa teşhis koyamaması, Atatürk'ün hastalığı döneminde doktorların yetersiz olduğunu bir kez daha göstermekte olduğu yazılmakta. İsmet İnönü'nün Türklüğe karşı oluşunu mevcut Halk Partisi döneminin yanlışlarını, hızlı bir şekilde komünizmin benimsenmesi yer almakta. Atsız'a karşı önyargılarınızı yıkın ve mutlaka bu kitabını da okuyun. Herkese iyi okumalar.
