Ayna hiç konuşur mu? Elbet konuşur. En çok da kıyıda köşede sakladıklarını söyler insana. Hiç çekinmeden, olduğu gibi vurur yüzüne ne varsa. Bildiğini saklamaz. Sırrını anlatmaz. Dikiş tutmaz. Yüzünü kızartmaz. Yükünü çoğaltmaz.
Çocukken benim için lüks, kürk mantolar, uzun elbiseler ve deniz kıyısındaki villalardı. Daha sonra, bunun entelektüel bir yaşam sürmek olduğuna inandım. Şimdi bana öyle geliyor ki lüks aynı zamanda, bir erkeğe ya da bir kadına olan tutkuyu yaşayabilmektir.
Kendini duymak, gücünü sınamak, istediğini yapmağa gücü yetebileceğini anlamak için güç yoldan gitmek, iyidir, gereklidir, insanın, gerçekleşmesini istediği bir işe önce kendi benliğini koşması, işe önce kendinden başlaması gerekir.