Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayat çay gibidir , ne kadar dem koyarsan, tadında ki acılık o kadar artar
Franz kara
Franz kara
Bütün yalnız kalmalar Yalnız kalınca Batıyor güneş Ve Batışını izlerken Bir çay demlenir Şiir tadında Kime hüsran Kime lalezar Kime de akşam... Edip onar #imbatınugultusunaydısiir#
Reklam
Sus pus olmuş puslu bir İstanbul muydu yüzünyoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne. Dolmabahçe'de, çay tadında... Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında, tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu. Ben rehnedilmiş yelkovan gibi...Hani akrep'i seven ama yüreği takvim yokuşlarında... Sinemada elinin elimde terleyişinin bir anlamı olmalı, sesinin sesimde yankılanmasının...Sanki perdedekine üzülmüş ya da sevinmişsin de tesadüfen akmış yüzün içime...Yalan! Sen perdeye bakıyorsun, fikrin benim seyir defterimde...Ve ben amerikanca bir filmi kürtçe seyrediyorum. Kadın, Beyoğlu'nda bir kış akşamında, üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan muzdarip yürüyordu...Adam da...Yürümek hiçbir şeyi çözmüyordu, bazı aralık akşamlarında...Parmağında yaralı bir öyküyü taşıyordu adam...Kadının yüzünde bir hüzün...Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük...Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti...Soğuğun ve karanlığın vehameti! Hayatı, bir başkasının pantolonu gibi küçültülmüş, daraltılmış..İlk sahibinin o pantolonla yaşadığı şeyler, yani pantolonu pantolon yapan anılar, bazı ilkbahar bereleri yüzünden yapılan yamalar, ter tüketen yazlar...Yaşananlara bir beden büyük geliyor artık hayat! Bir aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma aşık olmak içinse erken...Beni sevda yerimden vurdu yine zaman...Şimdi sana söylenecek tek cümle: BENDE SANA YETECEK KADAR BEN KALMADI.
Yılmaz Erdoğan
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul'muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne Dolmabahçe da çay tadında.... Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında, tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu. Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama yüreği takvim yokuşlarında... Sinemada elinin elimde
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne Dolmabahçe'de, çay tadında.... Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında, tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu. Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama yüreği takvim yokuşlarında.... Sinemada elinin
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul 'muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne Dolmabahçe da çay tadında....
Yılmaz Erdoğan
Yılmaz Erdoğan
Reklam
Orta şeker
kulpu kırık fincanı ben alırdım hep bir de köpüksüz olanı fedakarlık mıydı bilmiyorum bildiğim tek şey çayı sevmiyorum çay yalnız adam işi kahve muhabbet ister şöyle kallavi bir dost ister üç vakte kadar köpüklü köpüksüz fark etmez hayat tadında olsun yeter bazen hafif acı ara sıra sütlü çoğu zaman orta şeker -Nurcihan Kızmaz
Berdücesi Dergisi
Berdücesi Dergisi
Beyoğlu'ndan Dolmabahçe'ye Taşınan Bir Aralık Akşamı
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne Dolmabahçe'de çay tadında... Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında, tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu. Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama yüreği takvim yokuşlarında... Sinemada elinin elimde
Günaydın
Çay ve Simit tadında gününüz olsun.
DÜNYA KÖR OLUR
nereye dönsem şiir nereye dönsem avuç dolusu gülümseyişin kundak kıvamında taze bir veda gözbebeklerimden damlamakta ve sen üstüne göğü giyinip çıkıyorsun şehirden bir kız çocuğunun rengi solmuş eteklerinden uzak denen o yerlere göç etmekte ellerin ölüm habercisi gibi kulaklarımda dolaşan mülteci sesin özgürlük diyor biri elinde pahalı bir şarap ile devrim dedi öteki saksıda büyüyen roka biraz dua ve gökkuşağı tadında ben şiirleşiyorum bir bardak demli çayda sana rastlarım diye bir satır aralığında ... mağaradaki örümcek, Kerbala da su şırıltısı, Ebu Zer, Musab ve Zeyd Francis Bacon ve Descartes konuşulacak bunca şey sana anlatacağım onca fikir varken susmak senin ardından göğü yetim denizi öksüz bir şehir çay değil bu içtiğim zehir... içimdeki çocuk döner dolaşır bir avuç intihar bulur sen bilmiyorsun göze göz dünya kör olur...
Reklam
Yüreğim Yıkılıyor Gidişine
(10 Ekim 2015 Ankara patlamasında çocuğuyla birlikte ölen babanın ardından) Tam da barış tadında sarılacakken Tam da dumanı üzerinde tüten iki demli çay Ve iki simit tadında paylaşacakken hayatı Tam da el ele… Tam da gülecekken Tam da göğün mavisine dokunacakken zafer işaretlerimizle Tam da barış dilinde merhaba diyecekken Tam da güneşe… Tam da
239 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.