Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır: Hem
kıyıcı hem de merhametlidirler. Açgözlüdürler fakat hırsı
zlıkları
hemen hemen hiç yoktur; boş vakitlerini kötüye kul
lanmazlar;
içlerinden pek azı b irden fazla kadınla evlenir.
Türkler gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar; yiğit
tirler
fakat düello etmezler; çünkü ancak harbe giderken
kılıç taşırlar.
Timur'un karakteri hakkında avantajlı bir fikir veren olay,
onun Osmanlı padişahıyla çatışmaya başlamadan önce, hiç
olmazsa devletler hukukuna uymuş olmasıdır. Öncelikle
Bayezit'e elçiler göndererek İstanbul'u almaktan vazgeçme
sini,
Derebeylerinin m ülklerin geri vermesini istedi. Padişa
hın
bu teklifleri öfke ve hakaretle karşılaması üzerine ona
savaş açtı ve üstüne yürüdü. Bayezit, İstanbul'u kuşatmayı
yüzüstü bırakarak (1 401), Ankara ile Kayseri arasında bü
yük
bir meydan savaşı verd i.
Sanki dünyanın bütün kuvvetleri bu alanda toplanmıştı.
Timur'un askerleri herhalde çok d isiplinliydi. Yoksa, Yu
nanlıların,
Macarların, Almanların, Fransızların ve nice nice
savaşçı ulusların hakkından gelmiş olan Osmanlı ordularını,
bu çetinler çetini kavganın sonunda al t edemezlerd i. O tar-
B iz o kitaba sayısız saçma sözler kondurduk. Oysa,
Kur'an'da bunların hiçbiri yoktur. Keşişlerimizin asıl zoru,
müslüman olan Türklerle idi. İstanbul'un fatihlerine başka
türlü karşı konulamayınca, onlar aleyhine bir suru kitaplar
yazıp durdular. Sayıca Yeniçerilerden üstün olan yazarları
ımz,
kadınları partilerinde kazanmaya uğraştılar. Sözde,
Muhammed kadınları akıllı yaratıklardan saymazmış; Kur'
an'ın
hükümlerine göre hepsi köleymiş. Bu dünyada hiçbir
varlıkları olmadığı gibi, cennette de yerleri yokmuş.
Baştan başa yalan olan bütün bunlara Avrupalılar inan
mıştır.
Meğerse, bu inancı değiştirmenin tek çaresi, Kur'an'
ın
ikinci ve dördüncü surelerini okumakmış. Orada şu
emirlere rastlanır:
"Hoşunuza giden kadınlardan iki, üç veya dört kadın alın
ama bunların arasında eşit muamele yapamamaktan kor
karsanız;
bir zevce ile yetinmeniz doğru yoldan sapma
manız
için daha uygundur,
lslam, Allah ile insan arasındaki aracıları ortadan kaldırdı ve ilk
defa bu iki kutup arasında doğrudan ilişki kurdu . Bu yüzden ls
lam'da
resmi din adamları teşkilatı yoktur.