cehenneme dört bilet
gözleri dağılmış adamlar
sanki biz demokrat toni sanki ben ve ömer haybo tabanca ağızlarında rezil aydınlığımız üç çarpı ölüm koştuk rüzgâra doğru
aysel'in karanlığını silmek için üçümüz gedikpaşa'da şubat eksi beş buçuk
son cıgaraların köşebaşında
yine o yine ağzından öpen tanımadığı karanlık çift sesli bir iç bulantısı re bemol do avuçları sıyrılmış ölüler kalabalık
yine kendisini bir başkası sanıyor
artık ne ben varım ne toni ne ömer haybo bütün aynalardan yapayalnız dönüyor dünyadaki yerini eskitmiş gibi bulutlu uykulardan uyanamıyor
lavabonun beyaz dişlerinde üç mavi jilet simsiyah bir almanca plak domingo sıfır bir sıfır bir buluşacağımız saat demokrat toni ben aysel ve ömer haybo dördümüz için cehenneme dört bilet yaşamakta direnmek ıslak bir otomobil sabah karanlığında
seni kaybedilmiş bir oyuna iletirken
inadın nagant gibi koltuğunun altında oynamakta direnmek ne demek
düşündün mü
en hızlı manşetlerin en gergin saatında tırmandığın ipin nerden çürüdüğünü
ne gün kopacağını kestiremeden inadın nagant gibi koltuğunun altında tırmanmakta direnmek ne demek düşündün mü
ya sırtlan dişleri kontes ağızlarında
en kral öpüşmeyle gelen
ya çakal salyası bulaştığın her kadın
ayrıca kirletirken sevişmekte direnmek ne demek düşündün mü
bu çabuk değişen deliler borsasında tanrının simsiyah yeryüzüne tükürdüğü karşılıksız adamlar her gece yarısı deprem gürültüleriyle ansızın yıkılırken inadın nagant gibi koltuğunun altında yaşamakta direnmek ne demek düşündün mü
gözleri dağılmış adamlar sanki biz
demokrat toni sanki ben ve ömer haybo
tabanca ağızlarında rezil aydınlığımız
üç çarpı ölüm koştuk rüzgara doğru
aysel’in karanlığını silmek için üçümüz