Celaleddin Harzemşah'ın hayatına olan merakım, geçen sene tarih dersinde işlediğimiz Anadolu Selçukluları ile Harzemşahlar devleti arasında yapılan Yassıçemen Savaşı ile başlamıştı. Bu savaş Harzemşahların mağlubiyeti ile sonuçlanmıştı. Diğer taraftan şuan ekranlarda "Bozkır Aslanı Celaleddin" dizisi ile karşımıza çıkan Celaleddin'ini
Gayret ve mücadele başarıdan daha kıymetli ve daha mukaddestir.
Celaleddin Harzemşah'ın vezirleri kendisine "Cenâb-ı Hakk sizi muzaffer kılacak." dediğinde o "Ben ALLAH yolunda cihad etmekle vazifedarım. Muzaffer etmek veya mağlup etmek O'nun vazifesidir." demişti.
Bizim de üzerimize düşen vazife samimiyetle gayret ve mücadele etmektir. Muvaffakiyet ALLAH tealanın taktiridir.
Şu merhumun hâline hürmet et de beni ahrete gönder! Bir mezar köşesinde yatayım. Bu alçak dünyanın zulmünden, çilesinden kurtulayım. Ah ne uğursuz zamanda yaratılmışım.
Sayfa 106 - Akçağ Yayınları, 3. Baskı- Ankara 2020Kitabı okudu
"Harzemşah sultanı Celâleddin'le sözlü münakaşalar kesik kesik de olsa sürdü. İsmailîler de Harezmşahların iki büyük düşmanıyla -batıda halife, doğuda da Moğollar- olan dostluklarını devam ettirdiler. 1228'de İsmailî diplomat Bedreddin Ahmet, Moğol sarayına gitmek üzere Amu-Derya nehrinin doğu yakasına geçti; Harezmşahlar, batıya doğru yol alan yetmiş kişilik bir İsmailî konvoyunu, yanlarında Anadolu'ya gitmekte olan bir Moğol ajanı var diye durdurup kılıçtan geçirdiler. İsmailîlerle Harezmşahlar arasındaki çatışmalar; savaş, cinayet ve sözlü kavgalar biçiminde uzun yıllar boyu sürüp gitti."