Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
B) Tabiî Din 1) Kendimiz, İnsanlık ve Tabiat Hakkında Sahip Olduğumuz Bilgi, Bizi Allah'ı Bilmeye Ulaştırır. İnsanlığa çok saygılı olan ve ilâhlığı her şeyde içkin bir vücud gibi değerlendiren, bir çeşit insanî panteizm (Pantheisme Humanitaire)den ibaret bulunan bir din, hiç bir zaman, insan için, yeni bir görevler takımı ortaya
Sayfa 208 - Akçağ Yayınları, 2. baskı/ Ankara 2001
Gazali ve Kuantum Teorisi
Karen Harding Varlıkların dış görünümleri aldatıcı mıdır? Nesnelerin belirli şekillerde davranmasının sebebi Allah’ın öyle irade ediyor olması mıdır? Nesneler bizzat kendileri ile kaim olup sürekli bir varoluşa mı sahiptirler, yoksa Allah onları sürekli bir şekilde yarattığı için mi var olmaya devam edebilmektedirler? Gazali’ye göre, bütün bu
Reklam
Jozef Stalin Son Yazılar 1950-1953 Stalin'in 1950-1953 yılları arasındaki inceleme, konuşma, mesaj ve söylevlerini biraraya getiren Dernièrs Ecrits 1950-1953 (Editions Sociales, Paris 1953) adlı kitabını, Fransızcasından, M. Gaziturhan dilimize çevirmiş ve kitap, Son Yazılar 1950-1953 adı ile Sol Yayınları tarafından, Aralık 1977 (Birinci
"Sermaye, emeğin oluşturduğu artı-değerlerin toplamından başka bir şey değildir. Klasiklerin değeri açıklamak için kullandıkları teoriler bazı noktalarda klasik ekonomik düşüncenin temelini oluşturan laisser-faire ideolojisiyle çelişkiye düşmüştür. Bu çelişki, Marx öncesi İngiliz sosyalistleriyle Marx’ın, klasik değer teorisini kapitalizmi eleştirmek için kullanabilmeleri olanağını doğurmuş ve teorinin sistem aleyhine kullanılan bir silah haline gelmesi nedeniyle klasik değer teorisi yerini neo-klasiklerin marjinal fayda teorisine bırakmıştır."
Hegel’in yapıtlarında diyalektiğin tarih ve doğadan çıkarılmış yasasının birçok örneği mevcuttur. Ama Hegel’in idealizmi zorunlu olarak kendi diyalektiğine yüksek derecede soyut ve keyfi bir karakter veriyordu. Diyalektiği “Mutlak İdeanın” hizmetine sokmak için Hegel, Marx’ın Kapital’inde uyguladığı, verili bir olgunun yasalarını araştırma
"Layik burjuvazi, dinci akım ları destekler, iteler duruma girmiştir. Bu olgu, o zamana kadar örtülü kalan gericilik akım larının sınıfsal niteliğinin bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmasına yaramıştır. Bu yeni olgu, bir bakıma, aracı burjuvazi-eşraf-ağalar işbirliğinin bir sonucudur. Bu işbirliği, gerici tezlerin konusunda da değişiklik yaratmıştır. Yakın zamana kadar, sadece layik düzene karşı çıkan dinci gerici akım, burjuva gericiliğiyle birleşince, emperyalizm, askerî paktlar, az gelişmişlik, bağımsızlık konularında da dinsel yorumlar belirmiştir. Dinci akım, Anayasanın layiklik dışında kalan temel kurallarına da karşı çıkan bir yapıya sokulmak istenmiştir. Bu, topluma egemen güçlerin ortaya koyduğu toplumsal gerçek ile Anayasa teorisi arasındaki çelişki nedeniyle Anayasaya karşı çıkan burjuvazinin dini yan kuvvet olarak ele almasındandır. Kısaca belirtilen bu sonuçlar, dinci gericilik anlayışı ile burjuva gericiliğinin iç içe ilişkiler kurduğunu, bunların birbirlerinden ayrı olmadıklarını göstermektedir."
Gerçek Yayınevi - Soru V: Layik burjuva gericiliği ile dinci gericilik arasındaki ilişkilerin ortaya çıkışının nedenleri nedir ve Türkiye’deki gerici akımlar nasıl bir plan içinde açıklanacaktır?
Reklam
1920'li yıllarda herkesin dikkatini çeken bir olay oldu. Fizikçilerin çevrelerindeki dünyaya ilişkin olarak, esas itibariyle doğru olan bir betimleme, durduk yerde, onların ayaklarına geldi çünkü kuantum mekaniği teorisi bir anlamda, esas itibariyle doğrudur. Size, tozu toprağı alıp bunlardan nasıl bilgisayar yapacağınızı öğretir. Evrenimize nasıl el atabileceğimizi biz bu teori sayesinde öğrendik. Kimyasal maddeler, plastikler ve daha neler neler bunun sayesinde yapılmaktadır. İnsan bununla nasıl hesap yapılacağını bilir. Olağandışı iyi bir teoridir - ancak belirli bir düzeyde biraz mantığın dışına kaçmaktadır. "Teorinin nispeten eksik kalan kısmı hayal yanıdır. Bu teori çerçevesinde denklemlerin gerçekte ne ifade ettiğini ve dünyanın nasıl betimlendiğini sorarsanız, sizin dünyaya ilişkin sezgilerinize hitap etmeyen bir betimleme ile karşılaşırsınız. Bir parçacığın sanki bir güzergahı varmışçasına hareket ettiğini düşünemezsiniz. O parçacığı gözünüzde bu şekilde canlandırmanıza imkan verilmez. Daha da inceliği olan konularda sorular sormaya başlarsanız - bu teoriye göre sizce dünya neye benziyor? sonunda dünyaya normal bakış açınızdan o kadar uzaklaşmış olursunuz ki, aklınız bin bir çelişki içine düşer. Belki de şimdi dünya hakikaten böyledir. Fakat siz, olayları sezgiyle algılamanızı sağlayan yoldan bu kadar radikal bir sapma yapmanızı gerektirmeyen bütün bu enformasyonu toplamanın başka bir yolu olup olmadığını gerçekten bilmezsiniz.
Sayfa 218Kitabı okudu
Tarih, kapitalizmin periyodik olarak iktisadi ve toplumsal yapısı çer­çevesinde periyodik kopuşlara sahne olduğunu öğretmektedir. Böylesi zamanlarda, sisteme özgü olan toplumsal gerilimler keskin bir çelişki içindedir. Çeşitli ortodoksluğun burjuva basmakalıp sözleri bitip tü­kenmeye, umutsuzca dövüşmeye başlar ve sınıfların mücadelesi açığa çıkar.
Sayfa 64
Veltman - Yang-Mills teorisi çöküş
Tüm bunlardan ölçek dönüşümünü gerçekleştirdiğimizde kütle teriminin Yang-Mills teorisinde de yok olacağı sonucu çıkarılabilir. Bu aynı zamanda ayar değişmezliğinin mikroskop altında yeniden kullanılabilir hale geldiğini de gösterir. Veltman'ın karşılaştığı zorluğun temelinde yatan da buydu. Yang-Mills vektör potansiyeli doğrudan gözlenebilir mi gözlenemez mi? Yoksa mikroskop altında değil de sadece büyükler aleminde mi gözlenebilir? Bu çelişki yüzünden konstrüksiyonun tamamı çalışmaz hale gelmişti.
Sayfa 86
114 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.