Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Her an başka biri çıkabilir aynadan. Bir an ya da her an yaşanabilir ölüm akla gelmeden. Her an ölünebilir de yaşam çıkmadan akıldan.”
Sayfa 83
Omuzlarına yüklenen, taşıyamayacağın, anlatmazsan rahatlayamayacağın, anlatırsan cezalandırılacağın bir yük.
Reklam
Karşısındaki ne tür maske kullanırsa kullansın içini okumada ama bunu belli etmemede inanılmaz bir yeteneği vardı.
Yazmak,yazmak,yazmak...
Henry Miller yazmaya dair duygularını “Tek bir gün bile yazmadan geçirebileceğimi düşünmek beni çıldırtıyor,” cümlesiyle ifade eder. Sait Faik ise duygularını  “Yazmasam deli olacaktım.” diyerek kelimelere döker. Ustaların bu sözleri, yazma eylemiyle olan ilişkimizi çoğaltmamız gerektiğini hatırlamak açısından önemli. Ancak bu sefer, yazma eylemi
Yanağında gümüşten bir yolun parlayarak süzüldüğünü gördüm. Tuzlu bir gözyaşı yüzüne en güzel deseni çizmişti. Bu desen, sözle anlatılamayanın ifadesiydi.
Reklam
Düzen böyle kurulmuştu; ya onlara benzer, çevrelerine girerdik ya da silinir giderdik.
Bir çıkış yolu aramıyorum artık, eski özlemlerimi yitirdim. Umut da gitgide aşınıyor. “İnsan umutsuz da yaşar,” diyor bir şarkı.
Reklam
...anlamıştı, birçok şeyin değiştiğini, artık çok az ortak yanları bulunduğunu, salt bir zamanlar arkadaş olduklarından (oysa nasıl bir arkadaşlıktı onlarınki; arkadaşlıktan da öte bir şeydi belki... Ne günler yaşanmış, ne sıkıntılara göğüs gerilmiş, ne özverilerde bulunulmuştu) görüşüyorlardı. Bitmişti işte. Bir araya geldiklerinde televizyona sığınıyorlardı.
Televizyon da olmayınca.. yani eskiden insanlar ne yapıyorlardı acaba? Ben çocukken anımsıyorum gaz lambaları yanan evlere gece oturmalarına giderdik. Ne korkunç öyküler dinlemiştim o titrek ışığın altında.
Açı gitgide daralıyor. Sonunda yaşama, olaylara küçücük bir delikten bakacağım. Katılamadan, röntgenci gibi.
Kimi kez gözlerimi kamera gibi kullanıyorum. Ne filmler, ne filmler çekiyoruz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.