Dünyayı fethe çıktığı bu seferde en küçük itaatsizliğin cezası ölümdü ! Birinin hepsine hükmedebilmesi için en güçlü silah , kudretli olmamın birinci şartı, ceza idi.
Rus müziğinin bütün ayrıntılarında, köylülerin söylediği o yalın şarkılarda, çatuşka'nın kulakları tırmalayan melodisinde dahi Cengiz Han'la birlikte steplerde at koşturan Moğol müzisyenlerin nağmelerini ve yankılarını görmek mümkündü. Bu, Slav maskesinin altında yer alan Moğol izleri kadar eski bir mirastı...
(...)
Mili Balakirev, 1836 yılında Nijniy Novgorod'da dünyaya geldi. Bu şehir, Tatar efsanelerine çok düşkündü. 1862 yılında Kafkasya'ya tatile gitti. Doğulu üslubu, burada geçirdiği birkaç haftaya dayanır.
Bükebildiğin, ezip yok edebildiğin şeyin hiçbir önemi yoktur. Baş eğip diz çökenler galibin insafına kalmışlardır. Ancak budur hak ettikleri. Dünyanın temel düzeni, asıl kuralı da buna dayaniyordu.