Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Cevat

Cevat
@cevatan
Lisans
İstanbul
Giresun
3 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Ölmeme gününüz kutlu olsun
... Onun için ölmeyeceksin kardeşim. Direneceksin. İnadına yaşayacaksın. Ve ölmediğin her gün kendini kutlayacaksın. Bu ülkede ölmek çok kolay çünkü. Yaşamak kutlanmaya değer. Ölmeme gününüz kutlu olsun...
Sayfa 134 - İnkılapKitabı okudu
Reklam
Esas acı olan, artık bu ülkede ölümlerin etrafında birleşince yalnız olmadığımızı hissetmemiz. Yaşamanın pahalı, ölmenin bedava olduğu bu memlekette ümidi bile artık ölümlerin yanında arar olduk.
Sayfa 130 - İnkılapKitabı okudu
20 yıl önce lisedeyken değil dini inanç, mezhep falan, kimse kimsenin kökenini bilmez, sormaz, ilgilenmezdi. Bugün geldiğimiz noktada bunların bile önüne geçen bir siyasi bağlılık var. İnsan canını koltuktan, makamdan, iktidardan daha değersiz gören insanlar olmuşuz. Hangi ara böyle olduk? Ne zaman bu kadar ayrıştık? Akıl almıyor, kalbe sinmiyor bu olanlar.
Sayfa 126Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatımın en mutlu, en güzel günleri olduğunun farkında olmadığım ve hızla geçen o bayramlar. Sanki üzerinden 50 yıl geçmiş. Hepi topu 20-25 yıl öncesi. Ne kadar çabuk değişmiş, ne kadar hızlı yozlaşmışız farkında mısınız? Şimdi bayramlar ne kadar uzak, ne kadar soğuk, ne kadar sıkıcı. Sadece memleket değil, bayramlar da "yeni" artık. Gösterişin, riyakarlığın, samimiyetsizliğin bayramları artık kutlanan.
Öğretmen çok önemli insan hayatında. Dayağı da onlardan öğreniyorsun, okumayı ve kimi okuyacağını da. Ama ya ne okuyacağını tavsiye edebilecek, insanı seven, vicdanı olan bir öğretmene denk gelmezsen eğitim hayatın boyunca... O zaman ne olacak?
Sayfa 26 - İnkılapKitabı okudu
Reklam
İran
Demir-çelik, sanayi, mühendislik dallarında patlama yapan Türkiye’nin diplomalılarının tarih, coğrafya ve edebiyat dalındaki yavanlığı, maddi zenginliklerimizin geleceği için de bir tehlikedir. Zira kimliğini inşa edemeyen aydının toplumunu da nerelere götüreceği belli değildir.
Gerçek başarı neydi? Yalakalıkla veya başka yöntemlerle belirli koltuklara oturmak mı yoksa insanların gönlünde taht kurarak, hayalinin peşinden koşmak uğruna koskoca bir konfor alanını terk etme cesaretini gösterebilmek mi?
Sayfa 204Kitabı okudu
O zaman şu ölümlü dünyada günlerinin uyku dışında kalan kısmını sevmediğin bir işi yaparak geçirmenin mantıklı bir açıklaması olabilir miydi? Üstelik yaptığınız hiçbir şeyin değeri bilinmiyor, plastik masa üstü zamazingolarıyla ve yalandan "Eline sağlık" laflarıyla yetinmeniz bekleniyorsa? İşte her gün beynime işlenen iki motto:"İstersen yaparsın" ve "Her canlı ölümü tadacaktır!"
Sayfa 139Kitabı okudu
Can yakıcı yoksunluklar ve sert yaşam mücadelesi, o siyahın ve beyazın en katıksız hallerini çıkarıyor içimizden. İnsanlar arasındaki muhtelif farklılıklar bir yana, herhalde yeryüzündeki en alçak ayrım, yoksulluk ve zenginlik arasında...
Önemli ve değerli olan, bir 'meslek' sahibi olmak. İyi duvar ören biri, bir başbakandan daha evrensel bir iş yapıyordur. Türkiye ne yazık ki herkesin üniversiteden başka her şeye benzeyen üniversitelere gitmek istediği, düzgün meslek edinilmeyen bir memleket. Mesleksizler toprağı.