Gerçek yurtseverler; ormanıyla, deresiyle ve toprağın verdiği ürünleriyle sahip oldukları araziye tapanlar mı; yoksa koca ülkede bir avuç toprağı olmayanlar mı?
Sayfa 285Kitabı okuyor
"Acı ve ümitsizlik," dedim, "müthiş bir güç barındırır içinde."
Sayfa 403
En rezil kafanın üzerine çarpık çurpuk oturtulmuş en yırtık pırtık takkenin bile verdiği mesaj şuydu: "Bu takkeyi takan ben, hayatta kalmanın beni ne kadar zorlayacağını biliyorum; ama acaba sen, bu takkeyi takan kişinin senin hayatını artık ne kadar kolayca mahvedebileceğini görebiliyor musun?"
Sayfa 302Kitabı okuyor
"Sen duymasan da ya da görmesen de, o hazırlanmaya devam etmektedir."
"Bir şehrin depremde yok olması da pek uzun sürmez," dedi Madam. "Eh, o zaman, söyle bakalım. Bir depremi hazırlamak ne kadar sürer?"
"Uzun sürse gerek," dedi Defarge.
"Ama bir kez hazır oldu mu, onu durdurman mümkün değildir ve önüne çıkan her şeyi un ufak eder. Bu arada, sen duymasan da ya da görmesen de, o hazırlanmaya devam etmektedir. Bu seni rahatlatır belki. Sakın aklından çıkarma bunu."
Sayfa 247Kitabı okuyor
"Ben yeniden dirilişim, ben hayatım, dedi Tanrı. Bana her kim inanıyorsa, ölse bile yaşar hâlâ ve her kim yaşıyor ve inanıyorsa, asla ölmez."
Sayfa 388
Zamanların en iyisiydi hem de en kötüsü. Akıl çağıydı, hem de budalalık çağı. İnanç çağıydı aynı zamanda, hem de inkâr çağı. Bir taraftan aydınlık, bir taraftan da karanlık bir mevsim yaşanıyordu. Umudun baharıydı, yeisin kışı. Her şeyimiz vardı ama hiçbir şeyimiz yoktu.
Sayfa 9Kitabı okuyor
Yorgun ruhların dinlendiği o yerde yine buluşacağız.
Boğulmakta olan insan, saman çöpüne sarılırmış.
Sayfa 215 - Oda yayınlarıKitabı okuyor
Zaman ve devran kimseyi beklemezdi.
Sayfa 143Kitabı okuyor
Çok Jacques var
…tüm o Jacquesların her geçen saat daha bir öfkeli ve hazmedemez hale gelişlerini düşün.
Sayfa 231Kitabı okuyor