Dönüşüm Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Nerede bi fedakar biri görsek ya eksikliği bulunuyor ya çıkar ilişkisi.
Gerçekten salt iyiliğe ve sevgiye sahip olabilmek mümkün müdür?
Varsa da öyle birileri onlara rast gelebilecek kadar şans var mıdır?
Yakınında bulunuyorsa kaybedilmemesi adına değeri bilinebilir midir?
Tolstoyevski
@Gecmis_yuzyilin_yazarlariyla
·
28 Haziran 2023 03:11
Fedakarlığın, hizmetlerin ve sevdalı bakışların olduğu yerde: orada vardır efendi olma istemi. Zayıf olan gizli kuytu yollardan sokulur kalesine, hatta güçlü olanın ta yüreğine -ve çalar oradan gücü.
2.kısım
Anlam sorunu
Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
Spinoza Ethika adlı eserinin Tanrı Hakkındaki bölümünün Tanım 7’inde özgürlüğü şu şekilde açıklar: “ Sırf kendi doğasının zorunluluğu ile var olan ve etkinliği yalnız kendisiyle gerektirilmiş bulunan şeye özgür diyorum.”(Spinoza;2014: 28).
Spinoza’nın özgürlük kavramını açımlandırması da töz kavramı ve modus kavramı etrafında tanımlanır.
🌼 İman esasları arasında yer alan kader inancı, birçok ayet ve hadislerde vurgulanmış ve Cenab-ı Hakk'ın kayıtsız ve sınırsız ilim, irade ve kudret sıfatlarına iman etmenin kaçınılmaz bir gereği olarak İslam dininin önemli bir rüknü haline gelmiştir. İslam'da her şeyin kaderde yazılı olması, yapılan duaların kişinin kaderine bir
Niçin karga? Çünkü karga toplumsal kodlarda “işe yaramaz bir şey olarak algılanır. Tam da işe yaramaz olarak addedilen görünür hale getirilerek bu algılamaya meydan okunur. İşe anmaz denilen karga çizilerek, işe yarar kavramının pratik fay- da temelinde işlemesine karşı çıkılır. Karganın eti yenmez. Eti jenmeyen canlıya bakışla eti yenen canlıya
René Descartes 1628 yılında ortaya attığı seçimli fizik kuramını doğrunun analitiğine bağlamıştı. Zamanın nasıl kullanılacağına dair detaylı bilgiler sunan çalışmaları geometri kitabını yazmasına sebebiyet vermiştir. Geometrinin ilk konumsal algılama sistemini bularak bilim dünyasında çığır açan icadı kendisinin ve beraberinde bulunduğu çalışma arkadaşlarının bireysel psikolojinin atası olan Aristo'ya daha da yaklaşmasına neden olmuştu. Ne var ki bireysel psikoloji, çıkar ilişkisi güdülmeyen alanların içerisinde bulunan insanları değiştiren model üzerine kurulu ütopya tarzı yapılanmayı dönüşümlere açık hale getirecek farklı iki değişimi pozitif ve negatif uğraş biçimleri oluşturacak yapıda görürken, Descartes'in zamanı ve mekânı iyi bilen aklı bireysel psikolojiyi ütopya tarzı yapılanmadan kurtararak bilimsel açıklama getirecek konuma yerleştirmiştir. Bireysel psikoloji durumsal farkındalık olarak bilinirken, geçmiş zamanı iyi değerlendirebilmek için Sigmund Freud'a kadar uzanan yolu kaç zaman sonra bilebilirdik? Freud ve Descartes arasında ki fark ise, Freud'un değişimleri ve dönüşümleri matematikle açıklamak yerine sözel psikolojik açıklamalar getirerek yer yer kullandığı söz öbekleri kendi kitaplarını anlaşılır düzeye getirmiştir. Ancak Descartes psikolojik söz dizilimlerini, buray itkisine bağlamış ve zamanın norlarma etkisinden kurtularak matematiksel ve geometrik şekillerle açıklamak istemiştir. Sonuç olarak bireysel psikoloji, farklı açılardan görülen olgun birey özelliklerinin nasıl olacağına dair bizlere anlamlı bilgiler sunarken, kişiliğe olumlu katkısı su götürmez gerçektir. Saygılarımla...
hayatta herkesle aranda bi çıkar ilişkisi olmak zorundaymış gibi davranılması canımı sıkıyor
ancak maalesef insanın ebeveynleriyle bile arasında bu ilişki var
hani diyorum
onlarla olmasaydı bari
....
Otomobilin toplumsal ideolojisi
Arabaların en berbat yanı deniz kıyısındaki şatolara veya villalara benzemeleri: Yalnızca çok zengin bir azınlığın keyfi için icat edilmiş, kavramsal olarak ve doğası gereği asla halk için tasarlanmamış lüks tüketim malları. Herkesin sahip olması halinde kullanım değerini kaybetmeyen elektrikli süpürge, radyo