Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Girdiğin sokağın çıkmaz olduğunu gördüğün halde, düş kırıklığına uğrayacağını fark ettiğin halde geri dönecek iradeyi bulamamak... Kendine engel olamamak..."
Düşmanı üstüne çağırmak delice bir davranış, ama çıkmaz bir yolda sürekli can telaşı içinde yaşamaktansa böylesi daha iyi gelir bana.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
Niçin hayatının bu en büyük arzusunu, şimdiye kadar belki yine içinde, fakat en gizli yerlerde saklı duran bu arzuyu, hapsedildiği yeri parçalayarak ortaya çıkar çıkmaz, öldürmeye mecbur kalıyordu? Niçin? Kimin için?
Yollar ve Uçurumlar
Bulduğumu sandığım her yolun sonu ya uçurumdu ya da çıkmaz sokak...
Güneşi Söndürmem Gerek - Emre GülKitabı okudu
Oğul sözü de kurşun yarasından betermiş meğer. Yüreğe saplanır da çıkmaz.
Varamasak da belki birilerine yol gösteririz!
TROFİMOV - Senin baban köylüymüş, benimki eczacıydı, ve bütün bunlardan kesinlikle hiçbir şey çıkmaz. (Lopahin, kağıt paralar çıkarır cebinden.) Bırak, bırak... İstersen iki yüz bin ver, almam. Ben özgür bir insanım. İster varlıklı, ister yoksul olun, sizlerin hepinizin değer verdiğiniz şeylerin benim gözümde havada uçan bir tüy kadar değeri yoktur. Sizler olmadan da yaparım ben, umurumda değilsiniz. Güçlü ve gururluyumdur ben. İnsanlık yüce bir gerçeğe, yüce bir mutluluğa doğru gidiyor... Dünyada elde edilebilecek en yüce gerçeğe ve en yüce mutluluğa doğru gidiyor insanlık... Ve ben ön saflarındayım bu gidişin!
Reklam
Şeffaflık ile hakikat özdeş değildir. Hakikat, diğer her şeyi yanlış ilan ederek kendini ortaya koyar ve kabul ettirir. Daha fazla enformasyondan ya da enformasyon yığınından ortaya hakikat çıkmaz. Bunlarda yön, yani anlam eksiktir. Tam da hakiki olanın barındırdığı olumsuzluğun eksikliğinden ötürü olumlunun urlaşması, yığınlaşması söz konusudur. Aşın-enformasyon ve aşırı-iletişim hakikat eksikliğinin, dahası varlık eksikliğinin belirtisidir. Daha fazla enformasyon, daha fazla iletişim bütünün temel belirsizliğini ortadan kaldırmaz. Hatta daha da artırır.
Sayfa 23 - Olumluluk ToplumuKitabı okuyor
Arasıra kendinize küçük yalnızlık deneyimleri yaratın ve bu fırsatı iyi değerlendirin. Birkaç gün evde kendinizle başbaşa kalın, strese girmeyin, korkmayın, paniklemeyin.” of çok sıkıldım kendini başbaşa kalamayacağım, ben de bir sorun var “kaygısına girmeyin. Eskilerin dediği gibi sıkıcan iyidir çabuk çıkmaz. Sıkılmak, sizi yaratıcı olmaya zorlayacak bir motivasyondur aynı zamanda, ondan korkmayın, onu benimseyin ve sizi neye teşvik ettiğine bakın, sıkıntınızın sesini dinleyin.“ Sıkıldığınız da dizilere sarılmayın, televizyonu açmayın, telefonu elinize almayın, sosyal medyaya girmeyin, kitap okumaya kalkışmayın. Bunların hepsi sıkıntınızın sesini bastıracak olan oyalanma araçlarıdır. Kendinizle baş başa kalmaya karar verdiyseniz, gerçekten kendinizle baş başa kalın. Araya ne birini sokun ne de bir başka oyalanma aracı… Hiçbir şey yapmadan durun kendinizle… Sizi ne yönde bir yaratıma yönlendirecek bu minik yalnızlık molaları bir bakın bakalım. Zamanla bu işte ustalaştıkça emin olun daha fazla yalnız kalmak isteyeceksiniz. Çünkü kendi yolunuzu bulmuş olacaksınız. Merkezinize ulaşmayı başaracaksınız. Çoğu insan beş dakika bile bile tahammül edemiyor kendi ile yalnız kalmıyor ama etrafındaki herkesin bu tahammülü göstermesini bekliyor. Kendiyle başbaşa kalmaya çekildikten birkaç dakika sonra ya dizi izlemek istiyor, ya YouTube açıyor, ya sosyal medyaya giriyor, ya birileriyle yazışıyor, ya kitap okuyor, ya uyuyor. Bir arkadaşıyla oturup sohbet eder gibi karşılıklı koltuklara geçip oturamıyor kendisiyle…
Sayfa 116Kitabı okudu
Çoğu insan kendi benliğinden kaçar. Çoğu insan ahırda gibi yaşamayı yeğler. Sizler ahır direklerine bağlanıp, ölene kadar sakin sakin saman yiyen atlar gibisiniz. Başkaları sizi kendi emelleri için kullanır. Bir kez olsun başınızı kaldırıp ahırdan çıkmaz, özgür yaratıklar olamazsınız. Muad'Dib size bunu anlatmaya gelmişti. Onun mesajını anlamadan ona hürmet edemezsiniz!
Sayfa 306Kitabı okudu
Alfred ağır ağır, "Ben Magdalena’dan pek hoşlanmıyorum, " diye açıkladı. "Çok güzel. Ama bazen, Magdalena’yı o çok sevilen armutlara benzetiyorum. Üzerleri hafifçe pembe olanlarına. Tıpkı balmumundan yapılmış gibidirler...Ama tatsızdırlar ve içleri de iyi çıkmaz..."
Sayfa 20 - Altın Kitaplar Yayınevi
Reklam
Türk Fırtınası diyor ki;
Yaşamda her leke çıkarıbilir. Unutulabilir, silinebilir. "Bir tek kalk karası çıkmaz." Mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti* ile dünyada ki tüm zalimler tanrının gazabına uğrayarak kalpleri karartıldı. Önder Karaçay *15 Aralık 2015 ~ 21 Ocak 2016 tarihleri arasında bu tufan yaşandı. Mustafa Kemal Atatürk sonrası zulüm gören Türk ulusu adına insanlığın yeryüzünde yeniden Türkler ile iyiliğin hakim olması sağlandı. Zalimler bugün tamamen bitene kadar yaşattıkları zulmü yaşıyorlar. Bunu bildikleri için de zulümlerini sürekli arttırıyorlar.
Sorokin'e göre zaman ve mekân şartları içinde farklı görünümler kazansa da aslında her zaman ve mekânda hüküm süren tabakalaşmanın doğal faktörlerini biraz açalım (Başak Avcılar, 1994: 51-54): 1. Birlikte yaşama gerçeği: Sorokin'e göre, sürekli birlikte yaşamak ancak bir grubun üyelerinin ilişki ve davranışlarının düzenlediği bir duşum
Daha genç ve kırılgan olduğum yaşlarımda babamın verdiği bir öğüt, o günden beri aklımdan hiç çıkmaz. "Birisini elestirmeye kalkıştığında," dedi bana, "şu dünyada her insanın senin sahip bulunduğun ayrıcalıklara sahip olmadığını hiç aklından çıkarma."
"Aradığınız insan daima bu geceki gibi, istediğiniz yerde yolunuza çıkmaz ki..."
Sayfa 80 - YKY YayınlarıKitabı okuyor
Kendimden korktum. Çıkmaz canımdan korktum. Korkunçtu!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.