336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Daha ne kadar ömrü kaldığı bilinmeyen , kalan vaktini doya doya yaşamak isteyen ve dünyayı dolaşmak isteyen bir ana karakterimiz var . Bir de geçmişi olmayan ve belki de geleceği olamayacak , hafızasını kaybetmiş karakterimiz Baran . Ana karakter kızımızın adını vermeyeceğim , okurken siz bulacaksınız . Baran kendi deyimiyle " Başkanın
01:01 Bugün Adımı Sen Koy
01:01 Bugün Adımı Sen KoyN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,944 okunma
Yetişkinler olarak çoğumuzun emekleme dönemine dair hafızası zayıftır. Ama utanç duygusu daha derine işlemiş olabilir, bazen bu duygu çok küçük yaşlarda aşılandığından, bazen de olumsuz uyarılarla dolu bir kültürde yaşadığımızdan.Bu uyarılar çocukluk boyunca devam eder. Bir kadın küçükken kendisi ya da kardeşleri ne zaman ellerini cinsel organlarına yakın bir yere koysalar annelerinin, “Pis o! Çek ellerini oradan!” dediğini anlatmıştı. Başka bir kadın da küçük bir kızken plajda yaşadığı bir anıyı paylaşmıştı. Annesi ve kız kardeşleriyle plajdaki duş kabinlerindeymiş. Mayosunun ağında birikmiş kumları temizlemek için elini oraya uzattığında annesi ona tokadı basmış ve, “Çek ellerini oradan!” demiş. Birçok çocuğun evden öğrendiği ders basitçe şu: Cinsel organın pis. Dokunma oraya. Olur da oraya bir ilgi duymaya başlarsan kötü bir insan olursun.
Reklam
"Çocukluk çabuk yoruluyor, yaşlılıksa çocukluğun hatırası."
Banana Fish (2018)
Birçok kez duydum, uyurkenki çığlıklarını. Küçük bir çocuk gibi toparlanmış, yardım için bağırıyordun. Annen için bağırıyordun. Fark etmemiş gibi davrandım. Bana acı verdi. Sana işkence çektiren o kâbuslar ne? Shorter'ı öldürmenle mi alakalı, yoksa bilmediğim kötü çocukluk hatırası mı? Soğukkanlı liderliğin, korkusuz iraden... Hepsi, narin bir ruhu saklamak için mi? Öyleyse bu ne kadar zalimce.
Bu çocukluk ıstıraplarını anlatmaktan yoruldum. Onun hatırası bile artık bana yorgunluk veriyor. Çocukluğa ait acı hatıralar, insanın bütün hayatını kaplıyor. Ruhunda müzmin bir hüzün membaı hasıl ediyor. Kaç kereler ölmeyi hatta kendimi öldürmeyi düşündüm. Fakat hayatın insan tuhaf kökleri var. İnsan, öleyim demekle ölmüyor.
Sayfa 55 - İnkılap
134 syf.
8/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Necip Fazıl Hikaye Ödülünü alan eser, hastalıklı, taşkın, soğuk, kopuk, kapalı, kıyıda, acı içinde kıvranan-debelenen ve belirsiz bir alanda bir arayış içinde olan veya olmayan tipleri anlatır. Bunları aktarırken de abartıdan uzaktır. Dille oynayarak başarılı anlatımla aktarır kurgusunu. Geçişler ve bağlantılar sağlamdır öykülerde. Öyküyü
Hiçbir Şey Anlatmayan Hikayelerin İkincisi
Hiçbir Şey Anlatmayan Hikayelerin İkincisiGüray Süngü · Okur Kitaplığı · 2014352 okunma
Reklam
473 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.