Bazen naşükür olmuyor muyuz?
"Yıllarca sokaklarda, karın çamurun üstünde yatan bir adam Allah'tan başka ne ister? Yemeğin önünde, hem de sıcak yemek. Soban yanıyor. Çok şükür, her şeyimiz tamam... Elimi cebime atınca az da olsa param var artık. Yolda giderken canım, simit isterse alıyorum. Hatta kahveye gidip çay bile içiyorum."
Sayfa 55Kitabı okudu
Şimdiyse anıların bıraktığı izler, en olmadık anlarda ortaya çıkıveriyor gömdüğüm yerlerden. Şaşırmıyorum ve kızmıyorum buna. Sadece çok canım yanıyor, tahammül etmekte zorlanıyorum.
Sayfa 91Kitabı okudu
ANLATICI: Ve böylece geç vakitlere kadar eğlenilip haneden el ayak çekilince Safinaz Abla, Hürmüz’ün ipekli gelin döşeğini altıncı defa olarak sermeye koyuldu. Az sonra gönlünün sevdiği kızla dünya evine girecek ve ertesi sabah sefere çıkacak olan Hızır Kaptan, kendisine verdiği bu nimetten dolayı secdeye kapanmaktan geri kalmadı…Hürmüz bir yandan
Bizler beklentiler üzerine kurulmuş canlılarız ve canımızı en çok acıtan şey hayal kırıklıklarımız.
...
Senden sonra çalmadı telefonum ve gelen mesajlarda adın yoktu. Şimdi diyorsun ki canın yanıyor mu? Yanacak bir canım kalmadı, gel küllerimi süpür.
Sayfa 84 - Destek YayınlarıKitabı okudu
"Sürekli cüzdanımı, anahtarlarımı bir yerlerde unutmuşum hissiyle dolaşıyorum. Evde ocağı açık bırakıp çıkmış hissiyle. Kazandığım okula yazılacağım da, kayıt gününü kaçırmışım hissiyle. Birazdan deprem olacağını biliyormuşum da, kıpırdayamıyormuşum hissiyle. Tüm param erimiş, işten çıkarılmış, evsiz kalmışım hissiyle. Üç günlük ömrüm kalmış ama ne yapacağını bilmeyen bir hastayım sanki.
Canim yanıyor işte ama çok derinlerde!"
Sayfa 16 - Tuhaf dergi, sayı 13
