Günümüzün Müslüman (kasten İslam demiyorum çünkü bu başka bir mevhum) devletleri bilim ve kültür söz konusu olduğunda pek cömert değiller. Batılı ülkeler eğitim ve bilimsel araştırma projelerine dev meblağlar ayırıyor ve bunun milli gelirin yüzde 5'ini dahi bulduğu oluyor. Müslüman ülkeler ise ancak yüzde 1 ila 2 civarında. Bu şekilde ne Batı'ya yetişebilir ne de tam da konuştuğumuz meselede Batı medyası ile boy ölçüşebiliriz. Yakın zamana kadar içimizden çıkan yegane Nobel ödülü sahibi olan Muhammed Abdüsselam (fizikçi ve Trieste'deki Uluslararası Nükleer Araştırmalar Merkezi Müdürü) bilim ve eğitime ilişkin bir konferansta (sanıyorum 1980'de Kuveyt'te yapılmıştı) bana Müslüman devletlerin geri kalmışlığının telafi edilebilmesi için Arap devlet adamları ve zenginlerine eğitim ve bilimsel araştırmaya daha fazla kaynak ayrılması talebinin cevapsız kaldığını anlatmıştı. Söyledikleri gücü ve parası olanların bir kulağından girip diğer kulağından çıkmıştı.
"Daima cömert ol, eli açık olanın yeri asla cehennem olmaz. Cömert kimsenin yüzünde nur ve safiyet vardır, çünkü onun yeri Hz. Muhammed Mustafa'nın (s.a.v) yanındadır. Rabbü'l-âlemîn, cennet kapısına, "Burası cömertlerin yeridir." yazdı.
(Ey Muhammed,) yaratan Rabb'inin adıyla oku o insanı alak tan yarattı.Oku senin Rabbin en cömert olandır. Kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir