"İnanç özellikle dinî sorular söz konusu olduğunda önemlidir. Kierkegaard diyor ki, Tanrı'yı nesnel olarak kavrayabilsem, inanmam ona, ama işte tam da bunu yapamadığım için inanmak zorundayım. Ve eğer inancımı korumak istiyorsam, şunu unutmamalıyım: Nesnel bilinmezliğe sıkı sıkı sarılmalıyım; denizin 70.000 kulaç dibinde de olsam –yine de inanmalıyım."