Atatürk’ün mutlak iktidarı altında olan Meclis, 24 Temmuz 1923 de yapılan Lozan Barış Antlaşmasını kabul ederek Hilâfet'i de arka planda ilga etmişti
13 Ekim’de Ankara yeni Türkiye’nin başkenti oldu ve 29 Ekim 1923 de Cumhuriyet resmen ilan edildi. Cumhuriyetin ilan edilmesiyle laik devlete ve Hilâfet'in kaldırılmasına doğru son adımlar atıldı ve 3 Mart 1924 de nihayet Hilafet resmen kaldırıldı
Aynı kararla Şer'iyye ve Evkaf Vekâleti sona erdirilerek şer'i mahkemeler ve Tevhd-i Tedrisat kanunuyla da medreseler kapatıldı. Din işlerini de artık Diyanet İşleri Başkanlığı yürütecekti
Prof. Bülent Tanör, Diyanet’in bundan sonra izleyeceği konumu şu şekilde açıklıyordu: “Diyanet, teknik bir kamu hizmeti kuruluşu olarak çalışıyor, rejimin talepleri doğrultusunda dinin kişiselleşmesine katkıda bulunuyordu. Yetkileri sınırlıydı, ruhani bir otoritesi yoktu. İslami kurallar öneremez, teolojik araştırma yapamazdı, dinsel mülk sahibi değildi”