Bazı seçimleri bilerek yapıyoruz da ondan...
Hayatta ne çok hatayı üst üste yapıyoruz. Niye başımıza hep benzer şeyler geliyor? Neden çevremizde bizi anlamayan insanlar olduğundan yakınıp duruyoruz? Neden hep ilişkilerimizden tatminsiziz? Neden hep bir şeylerin arayışı içindeyiz? Neden mutsuz evliliğimizi sürdürüyoruz? Ya da neden kendimize zaman ayırmamız gerektiğini düşünürken bir türlü o vakti kendimiz için bulamıyoruz? Cevap şöyle: Çünkü Biz çocukluğumuzda hayatımıza karar veriyoruz. Çarpıcı bir cümle öyle değil mi? Neden psikologlar 0-7 yaşın önemini vurgulayıp duruyorlar zannediyorsunuz? Çünkü bu küçücük yaşımızda hayatımızla ilgili bir senaryo yazıyoruz. Bu senaryoya göre de hayatımızda oynamaya başlıyoruz. Rolümüz terk edilen kadın rolünü oynamak mı? Hayatımıza sürekli bizi terk edecek adamları seçip çocukluk kararımızı pekiştirmeye çalışıyoruz. Sonra da dönüp diyoruz ki; “Ben zaten biliyordum. Bütün erkekler güvenilmez.” (:
Gam.zehir

Gam.zehir

@gamzehir
·
13s
PEKİ SİZ KAÇINCI BÖLÜMDESİNİZ?
*1'inci Bölüm; Sokakta yürüyorum.Kaldırımda derin bir çukur, Düşüyorum içine. Kayboluyorum. Çaresizim. İçinden çıkmam epey zaman alıyor. *2'inci Bölüm; Aynı sokakta yürüyorum, Kaldırımda derin bir çukur. Yine görmüyorum. Yine içine düşüyorum. Aynı yerde olduğuma inanamıyorum. Benim suçum değil,İçinden çıkmam yine zaman alıyor. *3.Bölüm; Aynı sokakta yürüyorum,Kaldırımda derin bir çukur. Orada olduğunu görüyorum, yine de içine düşüyorum. Bir alışkanlık. Benim suçum, Nerede olduğumu biliyorum, Hızla çıkıyorum... *4.Bölüm; Aynı sokakta yürüyorum,Kaldırımda derin bir çukur. Çukurun etrafını dolanıyorum. **5.Bölüm; Başka bir sokaktan yürüyorum...** Ve 5'inci bölümden sizi selamlıyorum (:🙂‍↔️
Reklam
Ayrıca şunu unutma ki,erkekler kalın ciltli kitaplardan değil,çerez niyetine alıp okuyabilecekleri kitaplardan hoşlanırlar.Benim gibi ansiklopedik kadınlar,sığ düşünceli erkeklere ağır gelir.Bu yüzden de bizi başlarının üstünde taşıyamıyorlar.Aslında bir yandan düşününce pek de haksız sayılmazlar.Çünkü içi boş bir kafanın üzerinde ağırlık taşındığı nerede görülmüş ki ?
Sayfa 136Kitabı okudu
Aleviliğin en temel ibadeti olan ceme bayanların erkeklerden daha fazla katıldıklarını belirtmeliyiz. Yaş ortala­maları yüksek olan katılımcı grubunu yine erkekler temsil et­mektedir. Gerçekleşen cemlerin muhabbet cemi olduğunu, yani sadece cemin belirli bölümlerinin yerine getirildiğini görmekte­yiz. Daha çok sohbet, karşılıklı soru cevap ve kitap okuma şek­linde gerçekleştirilmektedir. Bunun dışında talep edenler için, yıllık görgü denilen ve bir yılın hesabının verildiği görgü cemi yapılmaktadır. Erkeklere oranla daha çok kadınlar için cem, bir araya gelinen sosyal bir aktivite anlamına da gelmektedir. Çün­kü kahve gibi farklı toplanma mekanlarına karşın kadınlar için aynı imkan yoktur. Bu nedenle cem gibi etkinliklerde kadınlar daha fazla bulunmaktadır.
Araştırma boyunca katılımcı gözlem metodu ile Türkmen Alevi köylerinde elde edilen verilerKitabı okuyor
Tıpkı kadınların almaktan korkmaları gibi, erkekler de vermekten korkarlar. Kendini başkalarına vermeye açmak, başarısızlık, hatalı bulunmak ve onaylanmama riskini de beraberinde getirir. Bu sonuçlar son derece acı verir, çünkü erkek yanlış da olsa, bilinçaltında kendisinin yeterli olmadığı inancına sahiptir. Bu inanç çocukluğunda, ondan her seferinde daha başarılı olması beklendiğinde yerleşmiştir. Kazandığı başarılar fark edilmediği ya da takdir görmediği zaman bilinçaltının derinliklerinde kendisinin yeterli olmadığı inancı pekişmiştir.
ALMAYI ÖĞRENMEK Sınırlar koyup almaya başlamak bir kadın için ürkütücüdür. Genelde gereksinmelerinin çok fazla geleceğinden ve reddedileceğinden, yargılanacağından ya da terk edileceğinden korkar. Reddedilmek, yargılanmak ya da terk edilmek kadın için çok acı vericidir, çünkü bilinçaltının derinliklerinde daha fazla almaya layık olmadığı inancını taşımaktadır. Bu yanlış inanç çocukluğunda duygu, ihtiyaç ya da arzularını her bastırışında güçlenmiştir. Kadın kendisinin sevilmeye layık olmadığı yönündeki olumsuz ve yanlış duyguya özellikle açıktır.Bilincinin derinliklerindeki bu değersizlik duygusu başkalarına muhtaç olma korkusu yaratır. Bir parçası hep yapayalnız kalacağından kaygı duyar. Destek görmemekten korktuğu için, farkında olmadan kendisine gereken desteği kabul etmekte zorlanır. Erkek, kadının gereksinmelerinin karşılanması konusunda ona güvenmediği mesajını alırsa, hemen kendini reddedilmiş hisseder ve kadından uzaklaşır. Kadının umutsuzluğu ve güvensizliği, ihtiyaçlarını dile getirirken bunların karşılanacağını hiç ummadığını ifade etmesine yol açar ve erkeğe kendisine güvenilmediği mesajını verir. Erkeklerse özellikle kendilerine ihtiyaç duyulmasıyla harekete geçip yakınlaşırlar, gereksinilmediklerini, güvenilmediklerini hissettiklerindeyse uzaklaşırlar. Böyle zamanlarda kadın yanlışlıkla kendi ihtiyaçlarınin erkeği soğuttuğunu sanır. Oysa asıl neden onun umutsuzluğu, çaresizliği ve güvensizliğidir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.