Zorlanacağın değil de artık kaldıramayacağın ağırlığı daha fazla tutmak yalnızca seni sakatlar.
Bu senin ne kadar güçlü olduğunu değil, ne kadar ahmak olduğunu gösterir.
Demem o ki; doğru yerde pes etmek, geri çekilmek ya da birini hak ettiği yerde bırakmak yarı yolda bırakmak değildir. Güçsüzlük hiç değildir. Bu öz saygını yitirmemektir.
✍️ Murat Çağlar
... bir yeri şair mi yoksa alim mi daha iyi doldurabilir...
Sayfa 190Kitabı okuyor
İslam davası uğruna hicret, dinimizin en büyük cihadlarından biridir. Allah rızası için; yaşayıp büyüdüğü, çevresinin ve akrabalarının olduğu bir beldeyi terk etmek öyle kolay değildir. Ancak büyük hedefleri olanlar için bu sabredilebilecek bir sıkıntıdır. Çünkü onlar biliyorlar ki hiçbir zorluk Allah’tan daha büyük değildir.
İSPANYA’DA KARTACALILARIN İZLERİ
Sadece Fenike paraları, madalyaları ve kalıntılarında değil, şehirlerin isimlerinde de bu dönemin anıları mevcuttur. Barcelona, adını Hannibal'ın mensup olduğu Kartaca'daki güçlü Barca ailesinden almıştır. Carthagena, “şehir” anlamına gelen Kartaca'nın bir hatırasıdır ve Cordova'nın bile ilkel formu -Kartah-duba- “önemli bir şehir” anlamına gelir. İspanyol tarihindeki en ünlü isim olan Isabella ise daha da eski bir tarihe sahiptir ve kökeni Sidon Kralı'nın (“Zidonyalılar”) Ahab'la evlenen ve onu çöküşe sürükleyen güzel kızı Jezebel'e dayanır. Ve bize, İlyas'ın korkunç kaderini önceden haber verdiği bu kötü sirenin, Virgil'in inançsız Æneas için “sessizce ağladığını" söylediği Dido'nun kuzeni olduğu söylenir. Kutsal ve kutsal olmayan tarih arasındaki bu bağlantıları tuhaf bir heyecanla karşılıyoruz ki her ikisi de İspanya'nın modern tarihiyle iç içe geçmiş durumda.
Sayfa 18Kitabı okuyor
"Neydi beni sana düşman eden?
Sana olan sevgimi belli etmem miydi ?
Yoksa seni çok seviyor oluşum muydu?
Sende haklıydın, daha önce kimse tarafından bu kadar çok sevildiğini hissetmemek, ellinin tersiyle illetmekten kaçınmaman, sevginin ne olduğunu bilmemek, buda senin vefasızlığın."
"Ben"
kitap alıntıları paylaşacağım bu hesapta belki ilk ve son kez şahsi bir şey paylaşacağım. gecenin bu saatinde dertleşeceğim kimse olmadığı için. en önemlisi de kendime not kalsın diye:
gözlerimi açıyorum bu gece. kaçtığım şeylere bakmaya çalışacağım. deneyeceğim. ben kaçtıkça hayat farklı senaryolarla yine aynı şeyleri sunuyor önüme.
kırıldım ama yine de devam edeceğim. daima yaptığım gibi.
en büyük kırgınlığım kendime. dönüp daha dikkatli kendime bakmaktan hep kaçtım diye.
yıldızlı geceler.
Eve dönmenin evi terk etmekten daha zor olduğunu hayat size çok acı bir şekilde öğretecek…
Hasan-ı Basri (rahmetullahi âleyh)
O öyle bir âlim idi ki, onuın hakkında şöyle derlerdi: “Hasan’ı görsen; daha önce hiç fakih görmediğini düşünürsün.”
Onun hakkında söylenen bir söz daha var ki, aktarmadan geçemeyceğiz. Şöyle söylenir: “Hasan’ın yanına girdiğimiz zaman, dünyaya hiç değer vermez bir hâlde çıkardık.”