Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

MUSTAFA KUKU

İnsanlar
"Her gün arabayla elli kilometre yol gidiyor, sonra bir iki cam kavanozu geri dönüşüm kutusuna attılar diye kendilerini iyi hisse- diyorlar. Barıştan iyi bir şey gibi bahsedip sonra savaşı yüceltiyorlar. Öfkeye kapılıp karısını öldüren adamı aşağılıyor ama bomba atıp yüzlerce çocuğu öldüren kayıtsız askerlere tapınıyorlar."
Sayfa 240Kitabı okudu
Reklam
Dünyada parayı elinde tutan patronların hayatları incelendiğinde hiçbirisinin başı ağrıdığında parol aldığını, tansiyon ilacı kullandığını görülmez. Elbette de "Şifa" kav- ramının ilahi boyutundan habersiz oldukları için tam anlamıyla "biliyorlar" desek doğru söylemiş olmayız, ancak en azından doğrunun kendi ürettikleri olmadığını bildiklerinden eminiz.
Sayfa 302Kitabı okudu
Aşı; bilim dünyasının kutsallarındandır. Aşı ile hastalıkları önleme mantığı aslında bir teoriden öteye gitmese de yine de bu teoriye karşı gelen doktorlar; çalışmalarına, uzmanlıklarına bakılmadan tıp dünyası tarafından alaya alınır, aforoz edilir. Aşı dokunulmazdır. Yorumu açık değildir. Aşı hakkında soru sormak bile cehalettir birçoğunun gözünde. Ama bir kere merak edip “neler dönüyor?“ Sorusunu sorabilmek önemlidir, soran da işin içinden zor çıkar zaten… 
Sayfa 261 - FıtriKitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tıp öğrencisi, küçük yaştan beri “ derece adayı “olduğu için derslerden kafasını kaldıramaz ve doğadan uzak büyür. Mahlukatı müşahede etmek, bitkiler ve doğadan uzak kalmak, tabiatın mükemmelliklerini doyasıya izlemekten mahrum kalır. Ne balı tanır, ne ada çayını ne de kantaron çiçeğini… Binlerce yıldır insanlara Allahın şifa verdiği vesileler olan binlerce bitkinin ismini dahi duymazken, sentetik ve kimyasal deterjanlara benziyen kokularıyla ilaç tabletleri dokur ilmek ilmek hayatını üç. Neden acaba? Çünkü tek görevin vardır. Kurulmuş çarkı döndürmek… İf sat sisteminin devamını sağlamak… Eğer bunu becere biliyorsan, iyi veya kötü olmanın çok da bir önemi yok. Elinde olan tek şey var: ruhsat almış ilaçları yazma yetkisi… Amacın ilaç bağımlısı insanları memnun etmek ve tabii ki bu ilaçlarla köşeleri tekrar tekrar dönen “küresel efendilere“ hizmet etmek. 
Sayfa 200Kitabı okudu
Lütfen kendimize ve yavrularımıza pakete girmiş, rafta yerini almış yiyecekleri tattırmamaya çalışalım. Aklınıza ne geliyorsa, çikolata, bisküvi, gofret, kraker, kek, makarna, kuruyemiş, sütler, pasta katkı malzemeleri vs vs. Yani gıda alışverişinizi marketlerden yapmamaya çalışın. Çocuklarınıza ceviz, badem, kavrulmamış diğer kuruyemişler, hurma, incir ve doğal yetiştirilmiş meyveleri ikram edin. Zaten kimyasalların etkisinden kurtulan ve gerçek gıdaların tadını almaya başlayan herkes, önceden yediklerini ne kadar kötü olduğunu da anlamaya başlayacaktır. 
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Oyuncaklar sunileşti. Görüntüleri güzelleştikçe ruhları yok oldu. Bol oyuncak var ama onlarla oynamasını bilen yok. Seri üretim, en kötü plastikten, çabuk kırılan, azalınca yavaş yavaş çocukları zehirleyen plastikler… 
Çocukluğumuzu hatırlıyoruz… Dışarıdan eve gelmek istemediğimiz çocukluğumuz. Her an heyecan dolu, oyunların birinin bitmeden diğerinin başladığı çocukluğumuz… Toprak, çamur, çöp, hayvanlar, kirlilik… Bunlar hastalık olarak öğretildi, denge değişti. Hijyenik evlerde akıl ve ruh sağlığı bozuk çocuklarla baş edemiyoruz artık. Dışarı çıkmak istemiyorlar. Ellerinde teknolojik emzikleri var: telefon ve tabletleri… Karşılarında bilinçaltlarına işgal eden televizyonlar var. Küçük yaşta gözlükle tanışıyorlar. Toprakla temas etmeyen, aşırı karbonhidratlı endüstriyel ürünlerle beslenen, evin içinde hareketsiz kalan çocuklar, küçük yaşlarda hastalıklarla boğuşmak zorunda kalıyorlar. Öyle ya, şehir hayatı acımasız, anneler de kapının önüne koyamıyor çocukları artık.
Bir insanın yaşayabileceği en korkunç aydınlanma ânı, babasının da insan olduğunu... Etiyle kemiğiyle insan olduğunu keşfettiği andır muhtemelen.
Sayfa 144Kitabı okudu
Bilir misiniz, suskun çocuklar gururludur, gözyaşlarını uzun süre içlerinde tutarlar, ama kederleri büyükse birden öyle bir koyuverirler ki, gözyaşları artık dökülmek ile kalmaz, oluk oluk akmaya başlar, efendim.
Meçhul ümitlere inanmadığım an beni kurtaracak şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. Ümit etmek bile az. Emin olmak ihtiyacı. Yalancı istikbalin şüpheli vaatlerine değil teminatına ve senedine ihtiyacım var. Halbuki o vaat bile etmiyor ve kendisine benim nasıl karşılayacağını sorduğum vakit, korkunç bir dilsizlikle susuyor.
Reklam
Açık havada ölmek cam arkasında boğulmaktan daha iyidir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Aç insanların gözlerinde giderek büyüyen bir azap oluşuyor. Ruhlarında yumru yumru gazap üzümleri oluşuyor, büyüyor, ağırlaşıyor, bağbozumuna hazırlanıyor.
Sayfa 428Kitabı okudu
Dünya değişiyor dostlarım. günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi.
Pandemi mi
Türkiye'de, hatta belli bir ölçüde dünyada, en büyük suç, hakikatı söyleme suçudur, itiraf ediniz kimselerin dayanamadığı şey gerçeklerin söylenmesidir. Bu endüstri her şeyin gerçeğini değil gerçeğinin benzerini üretmekte sonra o benzeri meydanlara çıkararak "gerçeğin sahipliği" iddiasıyla bangır bangır bağırabilmekte.
O zaman kimsenin onu yemeye çağırmadığı umutsuz açılıp günlerini hatırladı. Yemeğe o zaman ihtiyacı vardı, yemek yokluğundan güçsüz ve baygın de ve büsbütün aç kalmaktan kilo kaybetmişti.Zıtlık buradaydı. O, akşam yemeği istediği zaman kimse ona bunu vermedi ve şimdi yüzbinlerce akşam yemeği alabilecekken ve iştahını yitirirken akşam yemekleri için sağdan soldan zorlanıyordu. Ama neden? Bunda Adalet yoktu, onun yönünden bir hak edilmişlik yoktu. O eskisinden farklı değildi.
Sayfa 322 - İskeleKitabı okudu
Reklam
Sayfaya daha çok eğildi ve bu sırada kızın saçı yanağına değdi. Yaşamı boyunca bir kez bayılmıştı ve yine bayılacağını düşündü. Güçlükle soluyordu ve kalbi kanını boğazına pompalıyor, onu boğuyordu. Sanki kız ona inmemişti. Bulutlara yükselip ona ulaşan kendisiydi.
İnsanın hayvan karşısındaki varlıksal üstünlüğü tekamül değil, bilme; Hayati üstünlüğü de medeniyet değil, kendini bilmedir.
İnsan balçıktan ve Allah'ın ruhundan meydana getirildiği için iki boyutlu bir varlıktır. Bununla anlatılmak istenen insanın düalist bir varlık olduğudur. Tüm diğer varlıkların tek boyutlu olmalarına karşılık o çift boyutlu bir varlıktır.
Hakikat medeniyeti, 3 gücün bileşkesi sonucunda ya yükselişe ya durgunluğa ya düşüşe yönelir. Bu 3 güç: Kur'an'da, solcular, savcılar, öncüler diye anılan 3 topluluğa karşılıktır. Eğer yıkıcılar, öbür ikisinden daha ağır basarsa toplum düşüş ve yıkılış çağına girer. Yapıcılar ve kurucular daha ağır basarsa o toplum ilerlemektedir. Denge halinde de durgunluk var demektir. Kurucular meşaleyi tutuşturanlar Yapıcılar meşaleyi taşıyanlar Yıkıcılar da meşaleyi söndürmeye çalışanlardır hakikat meşalesini.
Allah'a inanmış ve onun uygarlığını gerçekleştirmeyi ülkü bilmiş insanlık olarak, Hazreti Adem'le yaratıldık, Hazreti Nuh'la yaratılışımızın varoluşuna çevrilişini kesinleştir dik. Hazreti İbrahim ile inanmışlar milletini ve toplumunu kurduk, Hazreti Yusuf'la da devletini kurma ödevi belirdi.
Söyle, hangi ilim, hangi şiir, hangi aşk, hangi devlet bu manzaradan daha güzel daha muhteşemdir? Ona rağmen burnumuzu kaldırmadan bozuk kaldırımlarda yürüyüp gitmekte devam ediyoruz.
Reklam
Sana şunu söyleyeyim Momo, hayatta en tehlikeli şey, gerçekleşmiş hayallerdir nokta artık hayal edecek hiçbir şeyim kalmadı sizlere dönsem bile artık orada hiçbir işe yaramam her şeyden bıktım.
Sayfa 230Kitabı okudu
Momo herkesi her şeyi dinlerdi. Böcekleri, otları, yağmuru, hatta ağaçlar arasında dolaşan rüzgarı bile. Her biri ona kendi dilince bir şeyler anlatırdı. Eğer hala dinlemek büyük bir marifet değil diyenler varsa, Momo'nun dinlediği gibi dinlemeyi bir denesinler bakalım.
Televizyon
Televizyon bugün etrafımızı çevreleyen, kullanımı çoğunlukla dağınık bir dikkat ve yarı otomatizmgerektiren güçlü alışkanlık modellerine dayanan aygıtlar kategorisinin sadece ilkiydi.
Karar verme süresini nasıl azaltılacağı, derin derin düşünme ve ölçüp tartma uğruna heba edilen zamanın nasıl ortadan kaldırılacağı hakkındaki araştırmalara her yıl milyarlarca dolar harcanıyor. Çağdaş ilerlemenin biçimi bu işte: zaman ve deneyimin amansızca ele geçirilişi ve denetlenişi.
Uykunun insanı canlandıran saygısızlığı için periyodik olarak korkulardan azade kalınan bir ara için geçici bir kötü unutuş için başkalarının himayesine bağımlılık hayati önem taşıyor
Nasıl ki kirlilik ve özelleştirme ile temiz içme suyuna herkesin erişimi dünyanın dört bir yanında sistematik olarak ortadan kaldırıldığı ysa bununla beraber içme suyu şişeleri parasal kırıldıysa şimdi de uyku için benzer bir kırıklığın yaratıldığını görmek zor değil.
Reklam
İnsanlar kendilerinden alınacak bir şeyleri kalmadığında düpedüz ıskartaya çıkarılır.
Bir tüketim toplumunun üyelerinden başka bir şey değilsek artık bir dünyada yaşamıyoruz olsa olsa hep tekrar eden döngülerinde şeylerin görünüp kaybolduğu bir süreç tarafından sürükleniyoruz demektir.