İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı sevgili okur. Yaralar yaşandığıyla kalmalı.
"Hayat. Hareket eden, büyüyen, gelişen, bir dakika bile değişmeden duramayan hayat. Her sabah baktığın bu gölün suyu hep aynı görünür, ama değildir. Gece boyunca hareket eder, batıdaki şu dereden sürekli su gelir ve doğudaki şu dereden gider, daima sessiz, daima yeni, hiç durmadan hareket eder. Ama göl hep buradadır, su her zaman hareket eder ve önünde sonunda bir gün okyanusa ulaşır."
Reklam
Bu cümleyle başlayan bir kitap... Dakika bir gol bir..
İnsan babasından her şeyi bekleyebilir. Bağırmasını, durduk yere size iki tokat atmasını, hırsızlık yapmasını mesela, ansızın ölmesini, ben yeniden evlendim diyerek yaşına başına bakmadan bir kadının kolundan tutup getirmesiniz evden kaçmasını, içkiye başlamasını, kaybolmasını; ne bileyim işte, her şeyi.
320 syf.
·
Puan vermedi
Sara annesini doğarken kaybetmiş ve babasıyla yaşamaktadır ve doğum gününü hiç kutlamaz. Annesinin mezarına gider, diğer prenseslere göre daha farklı bir kızdır. Çünkü doğduğunda boynuna kalp şeklinde bir kolye takılır ve ailesi çıkarılmaması gerektiği için onu tembihlerler. Bu yüzden seçilmiş kişidir ve seçilmiş kişi olduğu için bir gün yaşlı bir
Kalp Muhafızı
Kalp MuhafızıBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 20231,499 okunma
*Bir Dakika Deniz durgun göl gibi, gitgide genişliyor Sular kayalıklarda nurdan izler işliyor, Engine sarkan gökler baştan başa yıldızlı. Şimdi göğsümde kalbim çarpıyor hızlı hızlı. Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüştü suya Dalmış suyun koynunda bir gecelik uykuya Bazan uzunlaşıyor, bazan da kıvranıyor Durgun suyun altında bir mum gibi yanıyor Yakın olayım diye bu gökten gelen ize Öyle eğilmişim ki kayalardan denize Alnımdan düşen saçlar yorulmuş suya değdi Baktım geniş ufuklar başımın üstündeydi Bilemem nasıl oldu geldi ki öyle bir an Yenilmez bir haz duyup denize atılmaktan Kurtulmak ne kolaymış faniliğimden dedim Doğruldum atılırken bir dakika titredim. Bir dakika sonsuzluk doldu taştı gönlümden Bir dakika bir ömrü kurtarmıştı ölümden.
Karımın hazırladığı mükellef sofrada karnımı doyurdum. Saatime baktım, sofraya oturalı yirmi sekiz dakika olmuş. Koltuğuma yaslanıp kumandayı elime aldım. Şuursuzca kanalları değiştirirken, kendimi televizyonda gördüm. Bir sene önce arkadaşlarımla tartıştığım ve âteşin bir şekilde savunduğum düşüncelerim canlı yayın olarak veriliyordu. Yarım
Reklam
262 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.