Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Damla Tepekaya

Yoktun! Hiç olmadın belki de. Dönüyorum artık. Vazgeçtim bu oyundan. Halim yok yeniden bu yollara düşmeye. Bir ömrü rüya etmeye takatim yok. Kime ne söylesem canım efendim! Hasanım Ali , Hüseynim Ali, Hevesim Ali! Kalbini unutan insan , neyi unutmaz ki!
Sayfa 99 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
" ne manasız şey?.. ne diye gidiyorsun sanki? " diye söyleniyordu. " asıl sen gidiyorsun , ben daha burdayım! " dedim. Bu sözümü fark etmemiş göründü. Kolumdan tuttu. " raif... şimdi ben gidiyorum! " dedi. " evet... biliyorum! " Trenin hareket saati gelmişti. Bir memur vagon kapısını örtüyordu. Maria puder merdiven basamağına atladı, sonra bana eğilerek, yavaş bir sesle, fakat tane tane : " şimdi ben gidiyorum. Fakat ne zaman çağırsan gelirim... " dedi. Evvela ne demek istediğini anlamadım. O da bir an durdu ve ilave etti : " nereye çağırsan gelirim! “
“ ... seninle de , onunla olduğu gibi içimde bir yerde hep bir açık kapı kaldı , rüzgar çıktıkça çarpıp durdu. Ne içeri yerleşebildim geçen zamanda , ne de o açık kapıdan çıkıp gidebildim. Kendimi yokladım durdum. Masaya yatırdım , kestim biçtim ama bir sonuca varamadım. Seninle de yapamadım. “
Sayfa 67 - Sel YayıncılıkKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... susanlara , konuşmayanlara , içine atanlara , konuşmaya takati kalmayanlara, sadece izleyenlere kulak vermeliydi dünya. Belki de bir tek susanların içinden geçenler doğruydu.
Sayfa 136 - Everest YayınlarıKitabı okudu