"Önce kelime vardı" diye başlıyor Yohanna'ya göre İncil. Kelimeden önce de Yalnızlık vardı. Ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti Yalnızlık. Kelimenin bittiği yerde başladı. Kelimeler yalnızlığı unutturdu ve Yalnızlık, Kelime ile birlikte yaşadı insanın içinde. Kelimeler, yalnızlığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe, yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu.
“Sanatkâr bir mahlûktur, fakat yaratmak cehdinde bir mahlûk!.. Onun bir eseri, bir de kendisi vardır. İşte sanatkâr, çok defa, yaratmaya kalkıştığı tipin, yaratılmış olan ta kendisidir.”
"bu acı vermiş olmalı. kimsenin anlamadığını fark etmiş olmak. güvenebileceğin birilerini ararken terk edilmek. bu ıstırap verici olmalı.
winter light, 1963 -ingmar bergman"
-Lanet olası hayat! En acı ve kırıcı olan şey, bu hayatın acılara karşılık olarak mükâfatla sonra ermemesi. Operadaki gibi zaferle değil,ölümle son bulacak olması.