Şiir
♡YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK♡ Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri
Kalıcılığından emin olunmayan bir ileti.
Mesela yaşın ilerledikçe daha iyi anlıyorsun bazı şeyleri.. Çocukken köyü olan ve köyüne giden insanları gözlerimiz dolu dolu izleyişlerimizi. Onların köy anılarını dinlerken hissettiğimiz o bir yere ait hissetmeyişlerimiz. Sonra rahmetli büyükbabamın bizim bu hüznümüze derman olabilmek adına tanıdıkları vasıtası ile uzak bir köyde bir badem ve elma bahçesi alışı. Her hafta sonu oraya giderken yaşadığımız mutluluklarımız. Bu mutlulukların uzun sürmeyeceğini bilmeyişlerimiz. Ve bir gün anneannemi o köy yollarında kaybedişimiz. Hayatımızdaki ilk kayıp olması ile yaşanan o travma ve yas süreci. Ailemizden hiç kimsenin bir daha o köye ayak basmayışı. Aradan geçen 23 seneye rağmen o köy evinin, o elma ağaçları ile dolu arazilerin ne olduğunu merak edişlerim. İnsan büyüdükçe anlıyor bazı hüzünleri. İnsandan insanı çıkarınca cidden bir şey kalmıyor. Ne köy merakı, ne emek emek yapılan o köy evi, ne badem ağaçları ne de elma ağaçları. Yıllarca ailemizde o köyün ismi anılmadı. Yasak değildi ama hüzünlü bir isimdi. Nereden çıktı bu hisler bilmem.. Bayramlar biraz da eksikliklerimizi hissettiğimiz zamanlar.
Reklam
Aşk Ayakkabı Gibidir...
Bedenin yükünü ayaklar taşır,ruhun yükünü yürekler.. bütün ağırlığınızı ve yorgunluğunuzu kaldıran ayaklarınız için rahatlığı ve şıklığı bir arada barındıran ayakkabıyı seçersiniz. İçinizin acılarını,sıkıntılarını,kırgınlıklarını ve hayallerini yüklenen yüreğiniz için de huzur verici ve “güzel” bir aşk ararsınız. Zaten aşklar da ayakkabılar
256 syf.
·
Puan vermedi
Blogumdan alıntılama yapıyorum. Spoi içerir. Yazarımız, kitabımızda hiçbir şey hissedemeyen aleksitimi hastası Younjae’nin hayatını anlatıyor ve içime işleyen bir kitap oldu. Younjae sinirlenemeyen, üzülemeyen, gülemeyen ergenliğin kıyısında olan bir gençtir. Kitabı okurken, insanların tüm duyguları böylesine yoğun yaşadığı ama küçük bir çocuğun hiçbirini hissedemeyip etrafındaki insanlar tarafından ucube olarak adlandırılmasına şahit olduğumuz , tüm bunlarla nasıl baş etmeyi öğrendiğini gördüğümüz bir karakter ve okurken beni çok zorlayan bir kitap oldu. Çünkü ana karakterimize duygusal olarak çok bağlandım, ana karakterimiz hiçbir şey hissedemese bile. Annesi ve büyükannesi ile yaşayan ana karakterimiz evde ailesi tarafından ‘duygu eğitimi’ alsa dahi hala herşeye tepki vermekte fazlasıyla zorlanmaktadır. Her şeyin asıl kırılma noktası Younjae’nin doğum gününde gerçekleşir. Ana karakterimiz, yaşayacağı trajik bir olay karşısında tüm dünyaya karşı yalnız kalır ve bütün bu duygularla tek başına baş etmek zorunda kalır. Bu yolculukta ona eşlik eden diğer ana karakterimiz Gon, hem onun en büyük zorbası hem de bu duygu yolculuğunda öğretmenidir. Ayrıca sempatimi kazanan hem anlayışlı hem duyarlı Dora ve çabasına hayran kaldığım Doktor Shim bu yolculukta en mükemmel köşede yer aldı. Aleksitimi, duygu körlüğü olarak da adlandırılan duyguları tanımada, ayırt etmede ve paylaşmada zorluk yaşanması sorunudur. Keyifli okumalar.
Badem
BademWon-pyung Sohn · Peta Kitap Yayınları · 20212,041 okunma
Üç odalı bir ev kiraladığım gün, kurtulacak kitaplarım merdiven altındaki şeker sandığından. Belki de gün geçtikçe, tabanında halı döşeli bir kütüphanem olacak, Benden bahsedilirken evvelâ kitaplarımın sayısı söylenecek sonra Barem’ deki derecem… Bense herşeyden uzak kitaplarımın ortasında kendimi unutacağım! Evde bulunmadığım
Sayfa 45 - Çınar YayınlarıKitabı okudu
“Anneler ve babalar, çocuklarından çok şey isterler. Bunlar gerçekleşmeyince de sıradanlığı isterler. Bunun temel bir öğe olduğunu düşünürler. Gelgelelim sıradanlık, aslında gerçekleştirilmesi en zor olan niteliklerden biridir.”
Reklam
1.000 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.