“Hiçbir şey sadece tek bir şey değildir.”
Nurdan Gürbilek’in altı bölüme ayırdığı kitapta altı çizilmesi gereken cümlelerden biri bu bence. Yazar, kitabı yazarken ne düşünür?
Okur ne anlar? Metinler nasıl okunmalı?Kurmaca eserlerde tasarlanan metin değişik biçimlerde yorumlanabilir mi? Metinleri yazarken dilin değişimi, dönüşümü…
Nurdan Gürbilek, Virginia Woolf ile başlayıp onunla bitiriyor dipnotlarla beslediği emek kokan bu eserini. Yazı ilişkisine metinler arasılık ile yaklaşıyor. Woolf’un Deniz Feneri, Kendine Ait Bir Oda ve diğer eserlerine farklı açılardan bakarak bu kitapları adeta yeniden keşfediyor. Bilge Karasu, Latife Tekin ve Gambrowich’in yazma biçimleri üzerine yaptığı eleştirel okumaları ve sıra dışı değerlendirmeleri okurla paylaşıyor. Parçaları yapıp yapıp bozarak, örgüyü söküp söküp tekrar dokuyarak okura farklı modeller sunuyor.Ufuk açan, okuru farklı düşüncelere ve yapıtlara yönlendiren çok kıymetli bir eseri @söyleşi-yorum ekibimle okudum. Bence siz de okuyun.