mor mürekkeple söndürüyorum yaktığım gemileri, gözyaşlarımda yüzdürüyorum sonra yine yeniden ... değişen pek bir şey yok. “Sevmek”! hayattaki tek zaafım, en zayıf noktam... Yine mühürlü yüreğim, yarısı sende... kabul et aslı sende kalsın sevdamın, müsveddesi bende...
En canınızdan bezip "Benden bu kadar," dediğiniz anlarda, bir oyunbozan çıkar ortaya. Kendinizi yok etmeyi, en azından yok saymayı düşündüğünüz bir anda, birisi bir kahve ısmarlayıverir;ve bir kahveye fit olup, yaşama devam etmeye karar verirsiniz. Değişen bir şey yoktur tabii-ve bu kimse yeni biri de değildir. Bu, iyiniyetli olduğu sanılan, o anda yaptığının farkında olmayan insanlar yüzünden yüzlerce intihar önlenir;yüzlerce kopuk yaşam, çürük de olsa yaşamınızın rengine uymayan renkte iplikle dikilir. Önüne bakıp da renk farkını gören, daha fazla dayanamaz;ama nasılsa bu pek sık rastlanan bir şey değildir.
Reklam
Anatomik farkları bahane ederek cinsiyet ayrımcılığı yapmanın lüzumu yok!
"Anatomik farkların varlığını kabul etmek ile bu farklardan dolayı cinsiyet ayrımı yapmak aynı şey değil. İnsan anatomisi ile sosyal roller arasında bir sebep-sonuç ilişkisi yok, varlığını iddia edenlerin varacağı yer ırkçılık, cinsiyet ayrımcılığı. Anatomi belirleyici olsaydı, kadın-erkek beceri farkı tarih boyunca hep sabit olurdu. Zira insan anatomisi bugünden yarına değişen bir şey değil. Tarihe bakarsanız eskiden "Kadın yapamaz" denilen pek çok şeyin bugün kadınlar tarafından pekâlâ başarıyla yapıldığını görürsünüz. Aynı şekilde eğer anatomi belirleyici olsaydı, cinsiyet rollere bakımından bir kültürden diğerine bu kadar büyük farklar ortaya çıkmazdı. Bir kültürde "Kadın yapamaz" denilen her şeyi yanı başında ki başka bir kültürde yetişen kadınlar çatır çatır yapıyor."
Sayfa 142 - Doğan Kitap
En canınızdan bezip "Benden bu kadar," dediğiniz an­larda, bir oyunbozan çıkar ortaya. Kendinizi yok et­meyi, en azından yok saymayı düşündüğünüz bir an­da, birisi bir kahve ısmarlayıverir; ve bir kahveye fit olup, yaşama devam etmeye karar verirsiniz. Değişen bir şey yoktur tabii - ve bu kimse yeni biri de değildir. Bu, iyi niyetli olduğu sanılan, o anda yaptığının farkın­da olmayan insanlar yüzünden yüzlerce intihar önle­nir; yüzlerce kopuk yaşam, çürük de olsa yaşamınızın rengine uymayan renkte iplikle dikilir. Önüne bakıp da renk farkını gören, daha fazla dayanamaz; ama nasılsa bu pek sık rastlanan bir şey değildir.
Sene iki bin yirmi dört değişen pek de bir şey yok!
Sene bin sekiz yüz seksen iki ve hâlâ aynı şeyler! Mağara adamı bunlar.
21.yy'da değişen pek bir şey yok gibi.
İnsanoğlu yirminci yüzyılda yaşamakta; çoğu insanın beyniyse hala Taş Çağı'nda yaşıyor. İnsanların büyük çoğunluğu bağımsız olma, akılcı, nesnel olma olgunluğuna henüz erişemedi. İnsanoğlu...yetkeye, paraya, egemen devlete, ulusa tapıyor; öte yanda insan ırkının büyük tinsel liderlerinin, Budha'nın, pey­gamberlerin, Sokrates'in, İsa'nın, Muhammed'in öğretilerine sahte bir bağlılık gösteriyor - bu öğretileri bir batıl inançlar ve putperestlik ormanına dönüştürmüş bulunuyor.
Sayfa 15 - Say Yayınları.
Reklam
304 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.