Değişen pek bir şey yok. Aynı sokaktan , aynı düşüncelerle yine seni dileyerek geçiyorum...
128 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Abdülhamit döneminde gazetecilik iyice güç, iyice tehlikeli bir işti. İp üzerinde cambazlık belki bu kadar ustalık gerektirmezdi." diyor Hüseyin Cahit Yalçın... Kitabı okuduğumuzda görüyoruz ki yazıda noktalı yerler bırakılması, ya da yazı içinde büyük bir boşluk bırakılması dahi yasakmış. Oralara uygunsuz yazılar eklemek ihtimali olduğundan böyle bir tasarrufta bulunulmuş. Aradan bir asır geçti pek değişen bir şey yok gibi... Neyse...
Abdülhamit Devrinde Sansür
Abdülhamit Devrinde SansürCevdet Kudret · Milliyet · 197719 okunma
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ayaşlı ve Kiracıları Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının genel itibarı ile ilk eserlerinden biri sayılır bu kitap okura zamanın ruhunu anlamak için çok güzel betimlemeler manzaralar gözlemler sunar. zevkle okunacak okunduktan sonrada içindeki durumu gayette oturduğunuz apartmanda sokakta mahallede birebir gözlemle görebileceğiniz bir eser o günden bu güne değişen pek şey yok. Gerçi artık daha hoş görüsüz daha kaba daha kavgacıyız ama olsun. okuyun efendim
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20216bin okunma
NESİLLER AYRILIYOR: X, Y ve Z NESİLLERİ Dünya genelinde genç kuşaklar X, Y, Z kuşakları olarak adlandırılıyor. X kuşağı yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor; Y kuşağı iş hayatında hemen yönetici olmayı, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor, kendi görüşlerinden asla vazgeçmiyor; Z kuşağı
422 syf.
6/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Kuzey ülkelerini genellikle ülkemizle sosyal ve kültürel açıdan zıt yapıya sahip ülkeler olarak biliriz. Bu romanda aslında ortak noktalarımız olduğunu görmek beni şaşırttı. Birinci ortak noktası Fjällbacka (kopyala yapıştır yapmadan yazmak çok zor) bizim tatil kasabalarımıza benziyor.Türkiye'de yazlığı olanlar her yaz davetsiz veya kendini zorla davet ettiren misafirleri ağırlamaktan kurtulamazlar. (yazlığım yok bu arada) Erica ve Patrick de bu misafirlerden kurtulamıyorlar. İkinci benzerlik ise insanların dini duygularını sömürerek para kazanan insanların İsveç'te de olması. "Bir insan en şeytanca hareketleri, Tanrı'dan tam yetki aldığına inanarak nasıl haklı çıkarabilirdi? Gerçi belki o kadar da tuhaf değildi. Çağlar boyunca Tanrı adına milyonlarca insan öldürülmüştü. O güçte insanları zehirleyen ve yanlış yönlendiren, baştan çıkarıcı bir şey vardı." Yukarıda kitaptan aldığım bölüm gösteriyor ki dünyanın değişen köşelerinde de değişen pek bir şey yok. Kitaba gelirsek çok beğendiğimi söylemem zor. Eskiden dizilerin yazlıklarda geçen bölümleri olurdu.Günümüzde de yaz dizileri var. Bu roman bence yazlık polisiyesi olmuş. Fazla beklenti içine girmeden okunması gerekir. Yazarın ikinci kitabıymış belki onun acemiliğidir. Başka kitaplarını eğer okursam daha sağlıklı bir kıyaslama yapabilirim belki.
Vaiz
VaizCamilla Läckberg · Doğan Kitap · 2013368 okunma
Emek Erez
Into The Wild:“Her Şeyi Gerçek Adıyla Söylemek İçin” Yönetmenliğini Sean Penn’in yaptığı, 2007 yapımı Into The Wild (Özgürlük Yolu/Yabana Doğru) filmi, dünya sinemasının önemli eserlerinden birisi olmayı sürdürüyor. İnsan, doğa, hayvan ilişkisi, mülkiyet, insanın kendi gerçeğiyle yüzleşmesi, doğa içinde insan varlığının anlamı gibi pek çok
Reklam
711 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.