Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz,
niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz?
Ne bu ertelenen, bir tansık olma dileğiyle —
tansığın olmasını beklemek değil, özün tansığa dönüşmesini ummak— ben'i ve biz’i tansık yapmak arzusu? 'Şimdi'nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha
ne kadar maledecek bizleri kendilerine?