“Eğer ben bir sözcük kullanıyorsam” dedi
Humpty Dumpty, biraz da küçümseyici bir tavırla,
“hangi anlama gelmesini istiyorsam o anlamda kullanırım.
Ne bir eksik, ne bir fazla!” “Ama sözcüklere
bu kadar farklı anlamlar yüklemeye yetkiniz
var mı?” diye sordu Alice. “Mesele, hangisinin en
yetkin olduğuna karar vermekte” diye yanıtladı onu
Humpty Dumpty. Alice’in kafası o kadar karışmıştı
ki, ağzını açıp tek bir sözcük söyleyemedi. Humpty
Dumpty devam etti: “Sözcüklerin kimi biraz kaprisli
olur; özellikle yüklemler. Onlar en mağrurları.
Sıfatlarla istediğini yapabilirsin, ama yüklemlerle,
asla! Ama ben... ben hepsiyle baş edebilirim tabii.
Anlaşılamazlık! İşte söylemek istediğim bu!” “Anlayamadım,
ne demek istediniz?” diye sordu yine
Alice. “İşte şimdi akıllanmaya başladın” diye yanıtladı
Humpty Dumpty kendinden çok memnun
bir şekilde. “Demek istediğim, bu konu yetti artık!”