Distopik roman severseniz tam size göre diyebilirim.
Yazarın anlatımı kahramanın dilinden, normal hayatı olan kahramanımızın bir anda dünyası kararıyor. İşinden, eşinden, kızından oluyor. Geçmişte kalan “normal” hayat, anlatıcı kadın “Fredinki”nin zihninden zaman zaman geri dönüşlerle aktarılıyor.
Evet Fredinki (Offred). Onun ağzından bu korkunç öykünün içinde buluyoruz kendimizi. Ölümün dahi sıradanlaştığı bir distopya, çengelde asılı kasaptaki et gibi insanlar, sadece yüksek mercilere doğurmakla görevli damızlık kızlar.
Kadınların doğurma oranının çok azaldığı bir dönemde bütün doğurmaya elverişli olarak kalmayı başaran kadınlar bir kaç gün içerisinde damızlık kız olarak toplanıyor. Kısır olan ailelelere çoçuk doğurmakla görevli bir merkez kuruluyor. Damızlık kızlara, bakım, makyaj vb. şeyler yasak. Öyle bir gelecek kurgulanmış kitapta. Belki de bu kadar gerçeğe yakın olması 'olabilir mi?' sorusunu aklımıza getiriyor. Günümüzde o kadar ilaç kullanıyoruz ki doğum kontrol hapları vs....
Hiyerarşik katmanın bir altında bulunan, daima kırmızı giyen Damızlık Kızlar, ev işlerini sürdüren Marthalar için hayat zordur, ama asıl önemlisi her zaman ölümle yüz yüze olmalarıdır. En küçük hatada ya da sözün, bakışın kastedilenden uzağa düşmesinde Duvar’daki çengelde bir cesede dönüşebileceklerdir. Her katman için korkunç olan sistemin en üstünde bulunan, komutanlar ve eşleri, eğitici teyzeler için kısmen hareket serbestliği söz konusudur, normal dünyada da olduğu üzere var olanın en iyi ahlaka dayalı olduğunu savunup zaman zaman soyut ve somut biçimlerde kuralları delerler.
Keyifli okumalar
.
.
.
.