"Pervane olmuş gönlüm, yakmayamı kararlısın, yak? Gemiler yükü deniz kokusu, gök mavisi düş, kalemi siyah kelimeleri ardında eksik bırakmayamı kararlısın? Dönme çıktığın yoldan. Sana ihtiyaç yok. Sen olmadan da seni taşımak bana yük değil.
Sen olmadan seni yaşayamammı sanarsın? Sen olmadan katlandığım her güne, her sağanak yağmuruna, kalbimin sırılsıklam güzüyle titreyen ruhumun başında ölüm bekçi. Sen olmadan da seni yaşıyorum. Aşk sadece gülümseten yüz taşımak değil, yüzünde bıçak kesiği hüznü de taşımaktır. Müşade altında tutulmak, çekilen yokluğunu iyileştirmek, var olma ihanetinden başka bir şey değil. Ben seni yaşarım, sen olmadan da. Sen yeter ki anla, yaşamın yaşam ötesi en yakın liman olduğunu bu tende. Ben gelmeyişine baş kaldırıp, benden kopan ben'i beklerim, kuraklıktan çatlayan yağmur özlemi misali..."
"Aynada ki sen "