Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz.
Hırsla ıslanan taşa oturdu. Öfkeli, kocaman bir soluk boşalttı. Binbir zahmetle getirdiği su kabağı, yarılıvermişti, çıtladığı yerden yine. Tam da evin önünde! Elinde kalan kısmı hışımla eve çarptı "Gırıl! Gırılmalara doymayasıca. Gırılmadık, yıkılmadık ne kaldı ki zaten..." Kara bulut çökmüş gözlerini evin önünden geçen yola dikti, uzun
Reklam
İstanbul'a hasretteyim ısrarla derinden Gittikçe ağırlaştı yağan kar ve karanlık!... Rüyamda bütün bir gece evdeyim artık.
Sayfa 192Kitabı okudu
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
"Bir delilik, bir çılgınlık, bir hoppalıktır gidiyor." - Peyami Safa Bedia Tuncer 1961-1964 yılları arasında Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde personeli yetiştirme amacıyla görevlendirilmiş. Buradaki insanlara yardım etmek ve ayrı dünyalar yaşayan hastaların yakınında olmak onu derinden etkilemiş ve aralarında hislerini
İnilti
İniltiBedia Tuncer · Matbaa Teknisyenleri Basımevi · 19641,366 okunma
Fatih Sultan Mehmet’in bedduası “Fatih İstanbul’u alıp da alayla Ayasofya önüne geldiği zaman derinden derine bir inilti işitti. Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi. Sakalları uzamış, hali perişan bir keşiş bulup getirdiler. Huzura çıkardılar. Korktu, teskin ettiler. “Niçin hapsedildin?”diye sordular. Keşiş fala baktığını ve kuşatma hazırlıkları sırasında Konstantin’in kendisini çağırıp İstanbul’u Türklerin alıp almayacağını bildirmek için remilatmasını (gaipten haber vermesini) söylediğini, remilde İstanbul’un Türklerin eline geçeceğini söylemesi üzerine de Konstantin’in kızarak onu zindana attırdığını hikâye etti ve “Şimdi karşınızda bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş” dedi. Bunun üzerine Fatih de İstanbul’un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair remilatmasını ve doğruyu söylerse mükâfatlandırılacağını bildirdi. Keşiş remilattı ve şöyle dedi: - ‘İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak. Lakin öyle bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak, bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak.’ Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldırarak ‘İstanbul’da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar, Allah’ın gazabına uğrasınlar!’ diye beddua etti.” ‘Ord. Prof. Süheyl Ünver’in ‘İstanbul Risaleleri’ adlı kitabı sayfa 158
132 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Beni derinden sarsan bir kitabın incelemesini yapamayacak olmanın endişesiyle ve sizlere kitabı en doğru biçimde aktarabilmek umuduyla incelememe başlıyorum. Deli nedir,deli kelimesine bir tanımlama yapabilmek mümkün müdür,şu bozuk düzende akıl hastası olarak nitelendirilmek bir övünç ve gurura mı işaret eder? vb.Öncelikle bu soruların cevabını
İnilti
İniltiBedia Tuncer · Matbaa Teknisyenleri Basımevi · 19641,366 okunma
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.