Yeni bir gençlik geliyor ve bu gençliğin eski kadim dünyayla bağı yok. Bunlara ' Dijital Yerliler' diyoruz. Biz ise 'Dijital Göçmenleriz'.
Dijital göçmenler, dijital
yerlilerin arasına girmeyi bașardığı sürece büyük olarak kalmaya
devam edecek.
Bitti...
Benim çocukluğumda sokaktan eve ancak terlikle, bağırışlarla girerdik. Terlik yemedim desem yalan olur, çok yedim. Akşamlara kadar oynardık. Piknik, ip atlama, dokuz taş, saklambaç, çamur oynama gibi çok çeşitli oyunlarımız vardı. Her bir nesne oyuncak sayılırdı bizim için. Barbie bebeğin varsa of ne havan olurdu. Kolay değildi bazı oyuncakları bulmak ve almak.
Evet bizim zamanımızda böyleydi, devir değişti. Yeni nesilden bunları beklemek zor ve uygun olmaz. Onlar teknolojinin içine doğan "dijital yerliler". Bizim gibi sonradan öğrenmediler, direk bu ortamda doğup, büyüdüler. Şimdi nasıl uzak tutacaksın. Uzak tutmaya çalışmak mantıksız olur. O nedenle çocuklarımızı kendi çağımıza göre değil, onların çağına göre yetiştirmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Onları teknolojinin içinde aktif olarak yer almalarını sağlamanın yanında teknolojinin olumsuz durumlarından da haberdar etmemiz gerekiyor
Bir zamanların gelecek olarak düşlediği dijital bir çağda yaşıyoruz. Şanslı mıyız tartışılır. Dijital dünya bir girdap. Çok güçlü ve insanlığı büyük bir iştahla içine çekiyor.
Kırgınlıktan, yorgunluktan, içinde bulundukları içsel boşluktan mustarip insanlık ise bu kuyuya büyük bir istekle düşmeye devam ediyor.
Sanal alemin tehlikeli bir tarafının
Tavsiye olunur ki ...
Sanal bir dünya karşısında hakikat bekçiliği yapmak zordur.. insanların artık gerçeklik algısının değiştiği bir zamanda ; asıl gerçekliği hatırlatıcı direnç mekanizması kurmak daha da zordur..
Kemal Sayar , insanların renkli dünyayla yarışına artık bir virgül hatta nokta koymak istiyor kanımca.
Bu kitap insanlara insanlığını hatırlatmak için..
Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurduğunda 42 yaşındaydı ve şöyle demişti:
"Milletler nasıl oluşur?" Milletler kendi eğitim modellerini oluşturmamışlarsa ve milli eğitimleri yoksa, onlar millet değil kitledir."
Son zamanlarda Türkiye'nin küresel boyutta ki en önemli söylemlerinden biri de genç nüfusumuzun olması. Ancak genç nüfus eğitimsiz, işsizse durum aslında olduğundan daha vahimdir ve bir o kadar da tehlikelidir.